Examples of using "ممكنًا" in a sentence and their turkish translations:
O vesile olmuş.
ve Epic History TV'yi mümkün kılan
aynı zamanda benim sanatımı mümkün kılan şey.
Üç yıl önce bu yapılamadı.
Eğer ki o kaçak satış olasaydı
Epic History TV'yi mümkün kılan tüm Patreon destekçilerimize teşekkür ederiz.
Herkes bunun nasıl mümkün olduğunu çözmeye çaşıyordu.
Ama bu seviyede tedbir almak her zaman hepimiz için mümkün olmuyor.
Sadece dokuz yılda bir aya inişin mümkün olup olmadığını kimse bilmiyordu.