Translation of "لون" in Turkish

0.004 sec.

Examples of using "لون" in a sentence and their turkish translations:

لون الدم،

kan rengine,

ما لون قبعتك؟

Şapkan ne renk?

لون الدم هو أحمر.

Çünkü kan kırmızı.

ولكل لون طول موجي مختلف.

ve her bir rengin farklı bir dalga uzunluğu vardır.

كان لون شعر ليلى قاتما.

Leyla'nın koyu renk saçları vardı.

- أي لون تفضل؟ الأزرق أم الأحمر؟
- أي لون تحب أكثر؟ الأزرق أم الأحمر؟

Hangi rengi daha çok seversin, maviyi mi yoksa kırmızıyı mı?

حيث وُجد أن اللون الوردي لون مُهدئ.

çoğu insanı pembe olanı seçeceğini tahmin ettim.

‫يتحول لون وجهه إلى الأبيض ليُظهر استعداده.‬

Hazır olduğunu göstermek için yüzü beyaza dönüyor.

كانت ترتدي حذاءً ذا لون بني غامق.

O koyu kahverengi ayakkabılar giyiyordu.

لا تحكم على الآخرين بناء على لون بشرتهم.

Başkalarını derilerinin rengine göre yargılamayın.

وفي اللوحة الثانية، قمت بتغيير لون اللوحة أحادية اللون كاملةً.

İkincisinde, tek renkli olan renk paletini tamamen değiştirdim.

وفي اللوحة الثالثة، قمت بتغيير لون واحد فقط من لونين.

Üçüncüsünde ise, iki renkten birini değiştirdim.

‫كبير ومفتول العضلات وذو لون برتقالي متقد،‬ ‫إنسان الغابة الأسيوي المميز.‬

Büyük, kuvvetli ve ateş turuncusu. Asya'nın simge hâline gelmiş orangutanı.

مدركة جيداً للتغير الذي طرأ على لون الرخام في ثلث النصب العلوي،

ve yukarılara doğru mermerin rengindeki değişimin farkındaydım.

ولكنكم كما أنكم سألتم سانتا للحصول على سيارة رولز رويس ذات لون فضي

ama siz Noel Baba'dan Rolls Royce araba istemişsiniz de