Examples of using "الأزرق" in a sentence and their turkish translations:
Kapıyı maviye boyadı.
O, mavi giyinmişti.
O, tavanı maviye boyadı.
ve arkadaki mavinin hoş katmanlarına dönelim.
Mavi içinde çok çekicisin.
Hangi rengi daha çok seversin, maviyi mi yoksa kırmızıyı mı?
Azure, indigo, lacivert, açık lacivert, turkuaz
Yunusların gözleri mavi ışığa aşırı hassastır.
ve mavi okyanus ve siyah sonsuzluk arasında bulunur,
Mavi çizgi Hindistan, kırmızı çizgi Afrika.
mavi rengi iştahınızı bastırıyor.
Orada ışıklar kayboluyor, tamamı mavi oluyor.
Mavi üniforması içindeki polisin,
Bu mavi kalp içinde ayağa kalkabileceğin bir ev.
Gördüğüm o renkleri tanımlamak için maviye yeni anlamlar yüklemem lazım.
gördüklerimi bir türlü karşılamıyor.
Türkiye'de Boyner, Mavi, Sarar gibi firmalar mağazalarını kapattı
kaşıntı yapan mavi bir hastane elbisesinin içine saklanıp, ağlayarak.
Burada tamamen mavi gördüğünüz yerde, beyin aktivitesine bakıyoruz
kırmızı takım ya da mavi takım hakkında bulundurduğumuz düşünceleri öğretiyoruz.
Bu savunma ancak karanlık çökünce belli olur. Resife mavi ışık vurunca neler olduğu gözler önüne serilir.
Mavi ve yeşil renkleri çok iyi görebilen omurgasızlar için karşı konulmazdırlar.