Examples of using "لماري" in a sentence and their turkish translations:
Tom Mary'ye geri ödedi.
Dua edelim; Mary'ye bir şey olmasın.
Tom'un Mary'ye söylediği oydu.
Tom Mary'ye geç kaldığı için özür diledi.
Tom Mary'ye bir sürü ödünç para verdi.
Tom Mary'nin onu yapmasına izin vermezdi.
Tom kağıdı Mary'ye vermeden önce katladı.
Tom, Mary için bir kürk palto almak istedi.
Tom, Mary'ye bunu nasıl yapacağını göstermek istiyor.
Tom, Mary'nin kiraz ağacının altında dururken bir fotoğrafını çekti.