Examples of using "لقاح" in a sentence and their turkish translations:
polen taşımada çok büyük önem taşıyor
Hemşire Tom'a grip aşısı vurdu.
[Aşı için zaman çizelgesi nedir?]
Hiçbirimiz daha önce karşılaşmadı ve aşısı yok.
Yirmi yıl önce dünyaya sızan yeni bir katil yayıldı. Tedavisi ve aşısı yok.