Translation of "كادت" in Turkish

0.003 sec.

Examples of using "كادت" in a sentence and their turkish translations:

‫كادت تصل.‬

Çok az kaldı.

كادت تغرق

Neredeyse boğuluyordu.

كادت أن تتحدى أمريكا

Amerika'ya adeta meydan okuyordu

كادت أن تصدمني سيارة.

Neredeyse bir araba tarafından çarpılıyordum.

كادت أن تصدمها دراجة.

Neredeyse ona bir bisiklet çarpıyordu.

كادت ليلى أن تموت.

Leyla neredeyse ölmüştü.

‫وكذلك كادت تنفد‬ ‫مياهي هنا.‬

Ayrıca suyum da azalmaya başladı.

كادت أن تتأخر عن المدرسة.

O, neredeyse okula geç kalmıştı.

- أوشكت على البكاء.
- كادت أن تبكي.

O, ağlamak üzereydi.

كادت ماري أن تقتل توم ضرباً.

Mary, Tom'u öldüresiye dövüyordu

- كادت شاحنةٌ تدهسُنِي.
- أوشكتْ شاحنة على دهسي.

Neredeyse bir kamyon tarafından eziliyordum.

- كاد أن يُغمى عليها.
- كادت أن تفقد وعيها.

O neredeyse bayılacaktı.