Translation of "رفع" in Turkish

0.009 sec.

Examples of using "رفع" in a sentence and their turkish translations:

- رفع حاجبيه.
- رفع حواجبه.

Kaşlarını kaldırdı.

رفع يده.

O elini kaldırdı.

رفع قبّعته اِحتراماً.

O, saygı için şapkasını kaldırdı.

حاولت رفع معنوياته.

Ona moral vermeye çalıştım.

رفع أحد التلاميذ يده.

Arkadan bir el kalktı.

رفع توم الصندوق بحذر.

Tom kutuyu dikkatle kaldırdı.

حينها رفع دايفيد ناظريه ليقول:

David bana baktı ve şöyle dedi:

هل هذا رفع معنويات جيدة؟

Bu iyi bir moral yükseltici mi?

هل رفع رأس الأمر القائم؟ يلغي

kurulu düzene baş mı kaldırılırmış! Kaldırdı

رفع فاضل فيديو آخر على اليوتوب.

- Fadıl, Youtube'a başka bir video yükledi.
- Fadıl, Youtube'a bir video daha yükledi.

هل تأخذ بعين الاعتبار رفع دعمك إلى 100 دولار؟

Desteğinizi 100 dolar arttırmayı düşünür müydünüz?

هل يجب رفع أنفك لأعلى ، ألا يجب أن يكون مسمرًا؟

burnunun ucunu sürekli yukarıya doğru kaldırma ise çakılması gerekmez mi?

في السابق ، رفع الطيارون أنف الطائرة لأعلى أو لأسفل وأنزلوها

Daha önce pilotlar bunu uçağın burnunu yukarı veya aşağı kendileri kaldırıp indiriyorlardı

للدراسات القانونية من اجل رفع دعوة من زوجها فقام مهران بدلاً

, bu nedenle Mahran, boşanma için yasal prosedürlerden geçmek