Examples of using "ضفادع" in a sentence and their turkish translations:
Kurbağalar.
Şuna bakın. Baksanıza. Bunlar kurbağa yumurtaları.
Tetarlar kurbağa olurlar.
Tungara kurbağalarını avlayan bir yırtıcı var.
Benekli ağaç kurbağaları, geceleri birbirlerini dâhiyane bir şekilde görüyor.
Fakat tungaralar sadece bir yıl yaşar. Bu, üremek için son şansı olabilir.