Examples of using "شاب" in a sentence and their turkish translations:
O çok gençtir.
"Joey, daha birinci sınıftasın" diyordum.
ki isteği o şahane adamla tanışmaktı.
Tom genç ve bekardır.
askeri uçuş eğitimindeki genç bir pilot
O çok genç.
Fakat ben 30 yıl sonra uyandım ve bir anlaşmazlık durumunda
Her ay, 10 milyon genç çalışma yaşına geliyor.
2030 yılına gelindiğinde her genç okula gitsin, öğrensin, eğitim alsın
Sen gençsin. Diğer yandan ben çok yaşlıyım.