Examples of using "سكانها " in a sentence and their turkish translations:
yedi milyon insanın yaşadığı bir şehir
Dünya'da nüfusları gitgide artmakta olan düzdünyacılar
Sayısız şehir yerle bir edilmişti ve nüfusları öldürüldü yada esir edildi.
yaklaşık yüz altmış üç milyonluk bir nüfusa sahip olan Bangladeş ve
Burası, Dünya'nın en kalabalık yerlerinden biri. Nüfusu, 20 milyon.