Examples of using "هدم" in a sentence and their turkish translations:
Sayısız şehir yerle bir edilmişti ve nüfusları öldürüldü yada esir edildi.
Uzayın faydalarını sınırlayan engelleri ortadan kaldırmak için çalışıyoruz.
. Binanın ağırlığı daha fazladır ve kuvvetli rüzgarlara dayanabilir.