Examples of using "خطته" in a sentence and their turkish translations:
Onun planı tehlikeli.
Öğretmen onun planını onayladı.
Planını gizli tutmaya karar verdi.
Ancak, Bautzen'de düşmanın kanadına düşme planı ters gitti.
Şimdi ise diktatör olarak Hannibal ile nasıl uğraşacağına dair henüz bir plan ortaya koymamıştı.
Bu yüzden planı Kartaca'nın filosuna sersemletici bir darbe vurmak veyahut en azından harekat kabiliyetini kısıtlamak.
...ve onun planı arazi yapısını bildiği yol olan geldiği yoldan geri dönmekti.