Examples of using "خروج" in a sentence and their turkish translations:
İzmir limanından İngiliz donanması giderken,
Sıcaklık ne kadar artarsa ağaçlar atmosfere o kadar su salıyor.
AB'den çıkmak için oy verdiğini söyledi
İki taraf arasındaki dostluk. Bazı arkadaşlar Asmaa ile başladı.
Ama eğer ikinizde damlacıkların yayılımını engellemek için maske takarsanız