Examples of using "جيب" in a sentence and their turkish translations:
diğer bir rakibi olan Jeb Bush.
Paltosunun cebinden bir anahtar çıkardı.
bir keresinde Jeb Bush Trump'ın sözünü kestiğinde onu aşağılayıcı bir şekilde
Dania'nın kazandığı her kuruş doğrudan Fadıl'ın cebine gider.