Examples of using "جثّة" in a sentence and their turkish translations:
Arabanın bagajında bir ceset var.
Sami, Leyla'nın cesedini ateşe verdi.
Fadıl, Leyla'nın cesedini yakmak istedi.
Sami, Leyla'nın kanlı cesedini ormana attı.
Fadıl, Leyla'yı Rami'nin cesedini ortadan kaldırmaya zorladı.
Sami'nin cesedi adli tabip tarafından muayene edildi, sonra cenaze evine teslim edildi.