Translation of "النّار" in Turkish

0.004 sec.

Examples of using "النّار" in a sentence and their turkish translations:

جلس المخيّمون حول النّار.

Kampçılar ateşin etrafında oturdu.

لا أحد سيطلق النّار عليّ.

Kimse bana ateş etmeyecek.

أطلق سامي النّار على إبنته.

Sami kendi kızını vurdu.

أضرم سامي النّار في منزله.

Sami evini ateşe verdi.

أطلقت ليلى النّار على الكلب.

Leyla köpeği vurdu.

أطلق سامي النّار على بطّة.

Sami bir ördeğe ateş etti.

أطلقت ليلى النّار على سامي.

Leyla, Sami'yi vurdu.

أطلق فاضل النّار على كلب دانية.

Fadıl, Dania'nın köpeğini vurdu.

أطلق سامي النّار و لم يصب.

Sami vurdu ve ıskaladı.

أشعل سامي النّار في جثّة ليلى.

Sami, Leyla'nın cesedini ateşe verdi.

اعترف سامي بإطلاق النّار على ليلى.

Sami, Leyla'yı vurduğunu kabul etti.

أطلق فاضل النّار على رامي أمام زوجته.

Fadıl karısının önünde Rami'yi vurdu.

أطلقت ليلى النّار على سامي لإنقاذ حياتها.

Leyla kendi hayatını kurtarmak için Sami'yi vurdu.

أطلقت ليلى النّار على نفسها في الرّأس.

- Leyla kendini kafasından vurdu.
- Leyla kendi kafasına ateş etti.

أطلق سامي النّار على ليلى مرّتين عبر وسادة.

Sami yastıkla Leyla'ya iki kez vurdu.

- لم يتمكّن المحقّقون من إيجاد من أطلق النّار.
- لم يتمكّن المحقّقون من إيجاد من ضغط على الزّناد.

Araştırmacılar, tetiği kimin çektiğini bulamadılar.