Translation of "الروح" in Turkish

0.005 sec.

Examples of using "الروح" in a sentence and their turkish translations:

بنفس الروح

aynı ruhta böyle

ثالثًا ، الروح المعنوية.

Üçüncü olarak moral için.

ليست مخاطرة في الروح.

ruhsal bir macera değil.

وفقا للشامانية ، الروح من الجثة

Şamanizme göre ölü bedenden ruh

كما ترتفع الروح إلى السماء

ruh gök yüzüne yükselirken

أمّا الروح فنشيطٌ، وأما الجسد فضعيف.

Ruh isteklidir fakat beden güçsüzdür.

حيث الصحة الجيدة وإيجاد الذات وإنعاش الروح

mükemmel sağlık, gerçek benliğinizi keşfetmek, ruhunuzu diriltmek,

وكانت دائمًا ما يبث الروح في أي جلسة،

ve hep toplantıların canlılık kaynağıydı.

في هذه الحالة ، يمكننا القول أن الروح فقط هي التي تخرج إلى الرحلة الزمنية ، أي أن الجسد يبقى ويذهب الروح.

Bu durumda ise zaman yolculuğuna sadece ruh çıkar diyebiliriz yani beden kalır ve ruh gider

إنه جزء من الروح التي فكرت في تأسيس الشركة،

ve bu kurucu etiğin bir parçası,

الروح مثل الجسد نفسه ، لذا فهي تحتاج إلى علاج

ruh'ta aynı beden gibidir yani tedaviye ihtiyacı vardır

الذي ترى الروح نازلا ومستقرا عليه فهذا هو الذي يعمد بالروح القدس.

- Ruhun geldiğini ve kaldığını gördüğün adam Kutsal Ruhla vaftiz edecek olandır.
- Ruhun kimin üzerine inip durduğunu görürsen, Kutsal Ruh'la vaftiz eden odur.

وجد سوشيت أن قواته تعاني من ضعف الإمداد وعدم الانضباط وانخفاض الروح المعنوية.

Suchet, birliklerinin yetersiz tedarik edildiğini, disiplinsiz olduğunu ve morallerinin düşük olduğunu gördü.

إننا في هذه البلاد، ننهض أو ننهار كأمة واحدة؛ كشعب واحد. فلنقاوم نزعة الوقوع في نفس الروح الحزبية، وصغائر الأمور، وعدم النضج، هذه الأشياء التي سممت حياتنا السياسية ردحاً من الزمن.

Bu ülkede, biz, yükvücut bir millet, yekvücut bir halk olarak yücelir veya düşeriz. Gelin, siyasetimizi uzun zamandır zehirleyen o aynı partizanlık, detaycılık ve hamlık duygularının cazibesine, hep birlikte karşı koyalım.