Translation of "المفترسات" in Turkish

0.003 sec.

Examples of using "المفترسات" in a sentence and their turkish translations:

‫أو لتُبعد المفترسات.‬

Ya da yırtıcıları kaçırmak için.

‫حيث تخرج المفترسات.‬

Yırtıcılar ava çıkar.

‫نهارًا، ستكون مرئية لكل المفترسات.‬

Sabah olunca tüm avcılar onları görebilir.

‫يساعده لسانه في كشف المفترسات القريبة.‬

Dili sayesinde civardaki avcıları tespit edebiliyor.

‫الظلام هو درعها الوحيد من المفترسات.‬

Avcılardan ancak karanlık sayesinde korunabiliyor.

‫يُنتج كل منها ضوءًا يُبعد المفترسات.‬

Her biri avcıları uzak tutmak için flaş çakıyor.

‫تكشف كاميرات الإضاءة المنخفضة‬ ‫المفترسات القوية...‬

Düşük ışığa duyarlı kameralar Mumbai sokaklarında kol gezen...

‫لوضع بيوضها.‬ ‫بانخفاض عدد المفترسات في المكان،‬

Bu defa o yumurta bırakacak. Etrafta daha az avcı var.

‫على المفترسات التطور‬ ‫بأشكال أكثر رقيًا للتفوق على فرائسها.‬

Yırtıcılar, avlarını alt etmenin karmaşık yollarını bulmak için evrimleşmek durumunda.

‫قليل من المفترسات تملك الرشاقة الكافية‬ ‫لإتمام مثل هذا الصيد.‬

Bu şekilde av indirecek kadar akrobatik az yırtıcı vardır.

‫وقت الغسق، تتحرك المجموعة إلى الأشجار‬ ‫للهرب من المفترسات على الأرض.‬

Küme, gün batımında ağaçlara tırmanarak zemindeki avcılardan kaçınıyor.

‫حتى صوت خطوات النمل الأبيض.‬ ‫هذه الطريقة السرية للعيش تساعده أيضًا‬ ‫في الاختباء من المفترسات الأخرى.‬

Akkarınca ayaklarının tıkırtılarını bile. Bu gizli hayat tarzı başka yırtıcılardan saklanmasını da sağlar.