Examples of using "المخلوقات" in a sentence and their turkish translations:
bu küçücük yaratıklar.
Özellikle vahşi hayvanlara karşı.
Bu harika, göz kamaştıran canlılara bir bakın.
Buradaki çoğu yaratık ufak ve çeviktir.
Pek çok ufak yaratık en güvenli buldukları bu zamanda ortaya çıkar.
Yanlarından süzülen ufak yaratıkları yakalamaya yarayan, sokucu dokunaçlar.
En ikonik bazı yaratıklar hakkında bildiklerimiz şimdiden baştan tanımlanıyor.
erken evrimleşmiş bir canlıdır bu yarasalar
Bu durum da pek çok deniz canlısının hayatındaki kilit olayları belirler.
Aynı zamanda, sayısız deniz canlısının ana yemek kaynağıdır. En ufak balıktan...
Hava soğudukça... ...şehirlerimizi ziyaret eden yaratıklar iyice tuhaflaşır.
Ama artık biliyoruz ki bu, milyarlarca tek hücreli canlının eseri.
Ay ile gelgitler milyonlarca yıl boyunca deniz canlılarının hayatlarını şekillendirmiştir.
Işıyan tek şey mercanlar da değil. Resifte yaşayan her çeşit yaratık yapıyor bunu.