Translation of "المخلوقات" in Turkish

0.008 sec.

Examples of using "المخلوقات" in a sentence and their turkish translations:

هذه المخلوقات الصغيرة.

bu küçücük yaratıklar.

‫وبالأخص تجاه المخلوقات البرية.‬

Özellikle vahşi hayvanlara karşı.

انظروا لهذه المخلوقات المذهلة البديعة.

Bu harika, göz kamaştıran canlılara bir bakın.

‫معظم المخلوقات هنا صغيرة ورشيقة الحركة.‬

Buradaki çoğu yaratık ufak ve çeviktir.

‫تستأمن المخلوقات الصغيرة هذا الوقت للخروج.‬

Pek çok ufak yaratık en güvenli buldukları bu zamanda ortaya çıkar.

‫مجسات لاسعة تصطاد المخلوقات المجهرية‬ ‫التي تسبح بجوارها.‬

Yanlarından süzülen ufak yaratıkları yakalamaya yarayan, sokucu dokunaçlar.

‫فهمنا لبعض أكثر المخلوقات تميزًا‬ ‫بدأ يتغير بالفعل.‬

En ikonik bazı yaratıklar hakkında bildiklerimiz şimdiden baştan tanımlanıyor.

هذه المخلوقات هي مخلوق متطور في وقت مبكر

erken evrimleşmiş bir canlıdır bu yarasalar

‫والذي بدوره يغير أساس الكثير‬ ‫من حيوات المخلوقات البحرية.‬

Bu durum da pek çok deniz canlısının hayatındaki kilit olayları belirler.

‫ومصدر طعام كثير من المخلوقات البحرية.‬ ‫من صغار السمك...‬

Aynı zamanda, sayısız deniz canlısının ana yemek kaynağıdır. En ufak balıktan...

‫بازدياد برودة الجو،‬ ‫تزداد غرابة المخلوقات التي تزور مدننا.‬

Hava soğudukça... ...şehirlerimizi ziyaret eden yaratıklar iyice tuhaflaşır.

‫لكننا الآن نعلم أنها تحدث‬ ‫بسبب مليارات المخلوقات وحيدة الخلية.‬

Ama artık biliyoruz ki bu, milyarlarca tek hücreli canlının eseri.

‫على مدار ملايين الأعوام،‬ ‫شكّل القمر والمد‬ ‫إطار حيوات المخلوقات البحرية.‬

Ay ile gelgitler milyonlarca yıl boyunca deniz canlılarının hayatlarını şekillendirmiştir.

‫ليست الشعاب المرجانية ما يشع فحسب.‬ ‫كثير من المخلوقات المرجانية تشع.‬

Işıyan tek şey mercanlar da değil. Resifte yaşayan her çeşit yaratık yapıyor bunu.