Translation of "براون" in Turkish

0.006 sec.

Examples of using "براون" in a sentence and their turkish translations:

فون براون.

Von Braun'du.

أتعرف السيد براون؟

- Bay Brown'ı biliyor musun?
- Bay Brown'ı tanıyor musunuz?

أعطاني السيد براون اسمَك.

Bay Brown bana senin adını verdi.

في حوار مع الصحفي الأمريكي مستر براون.

Amerikalı gazeteci Mr. Brown ile bir röportajı var.

أتى السيد براون ليراك، فوجد أنك غير موجود.

Sen dışardayken Bay Brown seni görmeye geldi.

أيد فون براون اقتراح هوبولت ، لكن الخطة كانت عالية المخاطر.

Von Braun, Houbolt'un teklifini onayladı, ancak plan yüksek riskliydi.

كان فون براون قد قاد تطوير صاروخ ألمانيا النازي القاتل V2 خلال

Von Braun, 2. Dünya Savaşı sırasında Nazi Almanyası'nın ölümcül V2 roketinin geliştirilmesine öncülük etmişti

أراد فون براون حل هذه المشكلة عن طريق إطلاق المركبة الفضائية في أجزاء على متن

daha küçük roketlere fırlatıp Dünya'nın çevresinde yörüngeye yerleştirerek bu sorunu çözmek istedi