Examples of using "بحيرة" in a sentence and their turkish translations:
Japonya'da, Biwa gölünden daha büyük bir göl yoktur.
karşılarına aşmaları gereken bir göl veya nehir çıktığında ise
Tüm bu bölge, donmuş bir göle benziyor.
Donmuş bir göle çıkarken dikkatli olmalıyız.
Ancak önce biraz zaman ayırıp Trasemine Göl'ünde bir pusu kurmanın ne kadar zor olduğunu düşünelim.