Examples of using "المخلوق" in a sentence and their turkish translations:
Bu yaratık yüzyıllardır korku salmıştır.
Bunu gerçekten hissedebiliyordum. O büyük yaratığı.
canlılar arasında ekolojiyi bozan tek canlı ise
bu devasa yaratık, zırhlı gövdesiyle doğrudan mücadeleye girer.
O an, bu inanılmaz yaratığın gözlerine bakıyordum.
Kendi hâlindeki vahşi bir hayvan, ziyarete gelen bu garip insan yaratığından ne kazanabilir ki?