Examples of using "ها" in a sentence and their turkish translations:
İşte geldik.
ve işte!
İşte bu.
İşte orada.
İşte burada.
İşte otobüs geliyor.
İşte otobüs geliyor!
İşte orada.
Helikopter orada.
İşte böyle.
İşte gidiyoruz.
İşte böyle, bakın.
Tamam, işte.
Bakın, işte.
işte oradaydı,
İşte oldu.
Pekâlâ, başlıyoruz.
İşte başlıyoruz.
Hani çoğumuzun küfür ettiği
sonunda buldum.
İşte benim cüzdanım.
İşte benim bisikletim.
İşte köpeğin.
İşte senin çantan.
İşte bizim kitaplarımız.
İşte anahtarın.
İşte geliyorlar.
Sağlığınıza!
İşte adres.
İşte kitabın.
İşte geldik!
İşte o!
- İşte o geliyor.
- Buraya geliyor.
Yine de bir problem var.
Tamam. İşte.
İşte geliyor. Hadi. Hadi.
Tamam, işte.
Orada, aşağıda! Dana!
Pekâlâ, başlıyoruz!
Bakın, kartal orada!
Bakın, bir tarantula.
İşte böyle, onu aldık.
Onu yakaladım, işte.
Tamam, işte helikopter geliyor.
Ama işte,
Evet, işte.
yoksa babana söylerim haa!
Hani senin telefonunun şarj aleti bozuluyor
İşte tren geliyor.
Otobüs geliyor.
Hadi, otobüs burada.
İşte benim dönüş biletim.
O orada. Onu görüyor musun?
İşte oda anahtarı.
Bakın, işte. Bu gayet iyi.
Bakın, bir tane geliyor.
Aşağıya kadar uzun bir mesafe var. İşte orada.
Bakın, orada, aşağıda! Dana!
Pekâlâ, başlıyoruz. Bu işe yaradı!
İşte orada! Yorgun olan yalnızca ben değilim.
Dövüşecek miyiz? Tamam, işte başlıyoruz.
Tamamdır! Onu yakaladım, işte.
İşte, ağzı biraz açılıyor.
Pekâlâ, işte gidiyoruz. Tamam.
Hani derler ya Karun kadar zengin
- Köpeğiniz burada.
- Köpeğin burada.