Examples of using "القطع" in a sentence and their turkish translations:
Çıkarılan parçalar Afyon'da bir antikacıya satıldı
Demek ki tarihi eser kaçakçılığı bu yüzden çok önemliymiş
Ve arkasından o tarihi eserler Türkiye'ye getirildi
mars yüzeyinden kopan bazı parçalar dünyaya düşmüştü
Bugün hala daha o notlar çok değerli koleksiyoncuların elinde
Uzay aracının ağır, çok parçalı ambarının tasarımı kaçmayı imkansız hale getirdi.
Bu yüzden, Sarah yalnızca zekâ ve çekicilikle ilgili yapboz parçalarını
ince sıvalar kazındığında altından muhteşem eserler ortaya çıktı