Translation of "الصندوق" in Turkish

0.003 sec.

Examples of using "الصندوق" in a sentence and their turkish translations:

سأوصل الصندوق.

Kutuyu teslim edeceğim.

الصندوق فارغ تقريبا

Kutu neredeyse boş.

أزاحت غطاء الصندوق.

O, kutunun kapağını açtı.

رفع توم الصندوق بحذر.

Tom kutuyu dikkatle kaldırdı.

ركل توم ذلك الصندوق.

Tom ahşap kutuyu tekmeledi.

هناك قط في الصندوق.

Kutuda bir kedi var.

لهذا نحن نفكر داخل الصندوق.

Bu nedenle kutunun içinde düşünürüz.

ولكن عندما يدفع الصندوق الكفالة،

Ancak fon kefaletlerini ödediğinde

هذا الصندوق ليس كبيرا كذاك.

Bu kutu diğeri kadar iyi değil.

لكن يمكننا التفكير خارج هذا الصندوق.

ama bu kutunun dışında düşünebiliriz.

إذا نظرتم بدقة إلى هذا الصندوق،

Eğer kutuya yakından bakarsanız

وضع بعض النقود المعدنية في الصندوق.

O, kutusuna birkaç bozuk para koydu.

هل تعرف كيف تفتح هذا الصندوق؟

Bu kutuyu nasıl açacağını biliyor musun?

أحضرت هذا الصندوق معي اليوم لأنه رمز.

Bugün, bu kutuyu yanımda getirdim çünkü bu bir sembol.

إذا قل حجم الصحن أو الصندوق قليلاً،

biraz küçültülerek büyük oranda azalıyor,

إمّا أن تأخذ الصندوق الكبير أو الصغير.

Ya büyük ya da küçük kutuyu alabilirsin.

استعمل هذا الصندوق الخشبي ككرسي من فضلك.

Bir sandalye yerine lütfen bu ahşap kutuyu kullan.

مثل أمين الصندوق، ومعالج القرض أو سائق سيارة أجرة

dar iş tanımları oluşturduk ve sonra

الصندوق العالمي للطبيعة توصلت الى ان تجشؤ الابقار وانتاج

sonucuna vardı . Azot okside gelince,