Examples of using "الشعاب" in a sentence and their turkish translations:
O yüzden mercanlar ilginç bir savunma geliştirmiştir.
Gece olunca, mercanların bile karanlık yüzü ortaya çıkıyor.
Istakozların bir anda resiften fırladığını görüyorsunuz.
maruz kaldı . Pasifik Okyanusu'ndaki adalardan oluşan Tuval ve Kibati,
Işıyan tek şey mercanlar da değil. Resifte yaşayan her çeşit yaratık yapıyor bunu.
Bu savunma ancak karanlık çökünce belli olur. Resife mavi ışık vurunca neler olduğu gözler önüne serilir.
yani mercan kayalıklarında yürüyen bir insan bile, gündüz vakti avcılardan saklanan bir tanesinin üstüne basabilir.