Translation of "بداية" in Turkish

0.018 sec.

Examples of using "بداية" in a sentence and their turkish translations:

‫بداية الشتاء.‬

Kışın başlangıcı.

بداية جميلة .

Güzel başlangıç.

‫إنها بداية الشتاء.‬

...kışın başları.

في بداية الستينيات.

1960'ların başıydı.

وكان مجرد بداية

sadece başlangıcıydı aslında

وللأسف في بداية الثمانينيات،

Maalesef 1980'lerden itibaren

قلنا في بداية الفيديو

videonun başında da söylemiştik

أخبرتك في بداية الفيديو

hani videonun başında da söylemiştim

"بداية من أنفك حتى الوريد،

"Burnunda veya damarlarında,

بداية من الفاتح الاسباني فالديس

Valdés adında bir İspanyol fatihine dayanıyor,

الفضول هو بداية التوجه الثقافي.

Kültürel düşüncenin temeli merak duygusudur.

كان في الواقع بداية اضطراب نفسي،

ama aslında zihinsel bir hastalığın başlangıcıymış

فقد كان مضبوطًا في بداية نشأته.

var oluşlarının ilk zamanlarında son derece entoneydiler.

والميدان هو بداية الحياة المدنية الحضرية.

Meydan, kent yaşamının temelidir.

بداية من انتشار المخدرات حتى الحرب ضدها.

ya da ona karşı olan savaş yüzünden kaybettim.

لكن هذه الأفكار والبرامج هي مجرد بداية.

Ama bu fikir ve programlar sadece bir başlangıç.

وهي مجرد بداية لقصة بحثنا في هذا الموضوع.

ve bizim bu konu üzerine olacak çalışmalarımızın yalnızca başı.

هذه في الواقع مجرد بداية لمرض مهم للغاية

bu aslında çok önemli bir hastalığın sadece başlangıcı

بداية من افلام العصابات حتى موسيقى الهيب هوب والراب،

Gangster filmlerimizden kanlı, kadın düşmanı müziğimize kadar,

بعد بداية البرنامج، انخفضت أيام الفصل إلى خمسة أيام.

Program başladıktan sonra bu rakam beşe düştü.

ولكن مع بداية الصعود، عاد مرشدو برانكوس إلى ديارهم

Ancak tırmanmanın başlamasıyla Brancus'un ''dostane'' kılavuzları geri dönmüştü.

كانت الرسالة المعطاة في بداية الفيلم هي: أخوان تؤام

filmin başında verilen mesaj şuydu; ikiz kardeşler

هذه بعض النتائج من بداية هذا العام من برنامج فيرسس توتال.

Bunlar, VirusTotal'daki bu yıl başındaki bazı sonuçlar.

الشيء الذي أدركته في بداية مسيرتي المهنية في المجال غير الربحي

kariyer hayatımda ilk fark ettiğim şey

في الواقع ، دعونا نعود إلى بداية الصين؟ ما حدث في الصين.

Aslında Çin'in ilk başına da dönelim mi? Çin'de neler olmuştu.

وما رأي الشرع والفقهاء فيه? بداية القصة بعد ثلاث سنواتٍ على

Şeriat ve hukukçuların bu konudaki görüşleri nedir? Hikayenin başlangıcında, evliliğinden üç yıl sonra bir kadın , kocasından davet almak için

في بداية العقد الأول من القرن الماضي، وقبل أن يستولي عليها هتلر،

1900'lerin başında, Hitler tarafından tahsis edilmeden önce

حصار بحري كانت بداية لتسبب نقص الغذاء والوقود في جميع أنحاء أوروبا ...

Deniz blokajları kıtlığa neden olmaya başlamıştı. Avrupa'da yiyecek ve yakıt ...

في بداية كل نهاية أسبوع، أحس بالتعب و بالفرحة في آن واحد.

Her hafta başında, ben hem yorgunum hem de mutluyum.

كانت معركة Teugn-Hausen بداية أطلق على نابليون ما يسمى بـ "حملة الأيام الأربعة".

Teung-Hausen savaşı Napoleon'un sözde "Dört Gün Seferi"nin başlangıcıydı.

لقد أتيت إلى هنا للبحث عن بداية جديدة بين الولايات المتحدة والعالم الإسلامي استنادا إلى المصلحة المشتركة والاحترام المتبادل وهي بداية مبنية على أساس حقيقة أن أمريكا والإسلام لا تعارضان بعضها البعض ولا داعي أبدا للتنافس فيما بينهما بل ولهما قواسم ومبادئ مشتركة يلتقيان عبرها ألا وهي مبادئ العدالة والتقدم والتسامح وكرامة كل إنسان

Ben buraya dünyada Birleşik Devletler ve Müslümanlar arasında yeni bir başlangıç noktası aramak için geldim; biri karşılıklı ilgi ve karşılıklı saygıya dayalı; biri Amerika ve Müslümanın münhasır olmadığı ve rekabet içinde olması gerekmeyen gerçeğine dayalı.Bunun yerine onlar örtüşürler ve ortak prensipleri paylaşırlar - adalet ve ilerleme prensipleri tüm insanların hoşgörü ve haysiyeti.