Examples of using "طوال" in a sentence and their turkish translations:
Sırbistanın güçlü süvari ordusuna güvendi.
Ben bütün gece boyunca ağladım.
O, dün bütün gün çalıştı.
Bütün gün uyuduk.
Bu da kış boyunca onları idare eder.
O, bütün hayatı boyunca bekar kaldı.
Onun uzun kolları ve bacakları var.
- O, her zaman sessizdi.
- O her zaman sessizdi.
Bütün gün boyunca şiddetli yağmur yağdı.
Tüm gün tenis oynadım.
O, bütün sabah oradaydı.
O, bütün gün boyunca çalışmaktaydı.
Dün gece, bütün gece çalıştı.
Tüm gece boyunca yağmur yağdı.
Bütün gün çok meşguldü.
Bütün hafta burada olacağım.
Bütün gün burada olacağım.
Fadıl bütün gece Leyla'yla aşık yaptı.
gerçekten sihirli güçlerim olsaydı tüm gün bunu yapardım.
Ciddiye alınmamak artık hep karşıma çıkıyor.
aklınızla sürekli oynuyorlar,
Aşırı dramatik olmuş gibi gelebilir.
bütün yaz çalışarak yiyecek biriktirir.
Yağmur bütün gün devam etti.
Kapı bütün gün kapalı kaldı.
Bütün gece kar yağıyordu.
O hayatı boyunca Fransa'da çalıştı.
Gün boyunca senin hakkında düşünüyorum.
O bütün gün evde kaldı.
Bütün hafta bunu dört gözle bekliyorum.
Bütün gün çiftlikte çalıştım.
Bütün gün seni düşünüyordum.
Otellerin çoğu tüm yıl boyunca açıktır.
Köpekler bütün gece havladılar.
En çok kim aklımdan geçiyor biliyor musunuz?
Bu beatbox, Tom'un yıllardır çıkardığı sesler
Başarılarının sırrı, 7/24'lük bir var oluş tarzına geçmelerinde saklı.
sürekli onaylanmak ve takdir görmek isterler
Düşman bütün gece saldırıya devam etti.
Fadıl bütün gün dışarıda kaldı.
- Sami bütün gün ofisinde kaldı.
- Sami bütün gün bürosunda kaldı.
Tom bütün gün evde kaldı.
Hep tekerlekli sandalye kullanmadım.
Bundan eminim çünkü öncesinde bu hep böyle oldu.
Bütün gün yatakta yatmaktan usandım.
Bütün gün evde kalmak zorundaydılar.
Tom bütün öğleden sonra Mary'nin evinde.
Sami o ilacı her zaman içer.
Sami, Layal'in arabasını her zaman gördü.
Piyasa yüksek olduğunda, insanlar her zaman giriş yapar,
Bunu her zaman duyarsınız, ama bu doğru.
sevgi ve şefkate karşı gösterilen bir ihanet olarak algılıyorlar.
Vücudumuzun bilgeliği. Tükürük sürekli sahip olduğumuz sıradan bir şey
Bu tüneller kilometrelerce uzunlukta, bir sürü kıvrımı var.
Bunu son sekiz yıldır yapıyorum.
Orta Doğu, Rwanda ve Birleşik Devletler boyunca
Dünyanın en ünlü güreşçileriyle
doğada bunun gibi olaylar sürekli ve çok fazla oluyor aslında
Nigbolu halkı gün boyunca sevinçle karşıladı, tezahürat yaptı ve trumpet çalıyorlardı
Çocukken bunu hep yaparız.
Sağlık görevlilerinin en başından beri korktuğu buydu.
Geçerken uğramaya ve seni görmeye niyet ediyordum fakat bu hafta oldukça meşguldüm.
- Marta kadar burada soğuktu.
- Mart boyunca hava soğuktu burada.
Sami her zaman şirketinden ödünç aldı.
- Tüm gün yatakta durmak istedim.
- Bütün gün yataktan çıkasım gelmedi.
Bunu ayrıca her zaman
Ayrıca bu ateşin gece boyunca yandığından emin olmalıyım.
Şu anki görev, helikopter beni kurtarmaya gelmeden önce
Bu ateşin gece boyunca yanmasını sağlayabilirsem
ve sürekli hırlamasını ve ısırışını duyuyordum.
düşünen Jarl Erik .
Mary Japonya'da bütün hayatı boyunca bekar kaldı.
Köpekler bütün gece havladılar.
Kimse senin her zaman ilginç olmanı beklemiyor.
bu hayatboyu sürecek ama çıkmamız gereken bir yolculuk.
burdan çıkmış efendim sürekli batıya gitmiş dönmüş gelmiş
Bütün yatakta kalmakta başka seçeneğim yoktu.
Ne var ki aksi de her zaman doğrudur.
Ney, Moskva Prensi unvanıyla ödüllendirildi
ve son iki yıldır kuşatma altında olan Konstantinopolis'in kurtuluşu Osmanlıları birliklerden sınır dışı etmek istediler.
Güvenlik görevlisi gece boyunca görevdeydi.
Sami daima yüzük taktı.
Anksiyetesi olan kişiler bunu kendilerine gün boyu yaparlar.
Her zaman, önceye dönmeyi hiç istemediğimi
Ama bu seviyede tedbir almak her zaman hepimiz için mümkün olmuyor.
Bütün gün yatakta kalmak zorundayım.
kurtarmak için çok çalıştı ve 1813'te Almanya'daki sefer boyunca hizmet etti. Şimdiye kadar, Napolyon'un
Bebek tüm gece ağladı.
Sorunla karşılaşırsanız, 7/24 müşteri desteği ve 30 günlük para iade garantisi vardır.