Examples of using "التغذية" in a sentence and their turkish translations:
Böylece beynimiz yemeğe doğru evrimleşiyor.
Beslenme ve malzeme gibi alanlara yapılan yatırımları da içeriyordu.
Açlık ve yetersiz beslenme gibi çok az bir zaafı var.
Kötü beslenme veya başka bir şeyle alakalı bir ifade değil.
Her şahsın, gerek kendisi gerekse ailesi için, yiyecek, giyim, mesken, tıbbi bakım, gerekli sosyal hizmetler dahil olmak üzere sağlığı ve refahını temin edecek uygun bir hayat seviyesine ve işsizlik, hastalık, sakatlık, dulluk, ihtiyarlık veya geçim imkânlarından iradesi dışında mahrum bırakacak diğer hallerde güvenliğe hakkı vardır.