Examples of using "الأعماق" in a sentence and their turkish translations:
Derinlerde bu şekilde iletişim kurarlar.
Sığ sularda çırpınan somonların sesine kulak verir.
Bu, ABD ve Rusya arasındaki soğuk Bering Denizi derinlerinde
Güneş batıyor. Fokların avladığı balıklar derinlerden yukarı çıkıyor.
Derinlerden gelen bu defineyi toplamaya her yıl yüzlerce insan gelir.
Fakat artık son teknoloji çekim teknikleri kullanarak zifiri karanlıklara dalabiliyor...