Examples of using "إشراف" in a sentence and their turkish translations:
Benim düşüncem ise CEO’lar tüketicilere karşı sorumlu olmalı.
Şu andaki kitaba göre CEO’lar yalnızca yönetim kurullarına sorumludur.
Yüksek komuta güveninden yoksundu, ancak İmparatorun gözetimi altında