Translation of "إثبات" in Turkish

0.003 sec.

Examples of using "إثبات" in a sentence and their turkish translations:

لكننا لا نستطيع إثبات ذلك

fakat bunun da doğruluğunu ispatlayamıyoruz

لأن الأدلة تجبرك على إثبات ذلك

Çünkü bulgular sizi kanıtlamaya zorlar.

نعم ، لا يمكننا إثبات خلاف ذلك.

Evet aksini ispatlayamıyoruz.Doğrudur

هل تستطيع إثبات وجود رجال النظافة؟

Çöpçülerin varlığını kanıtlayabilir misin?

- أيمكنك إثبات ذلك؟
- أيمكنك أن تثبت ذلك؟

Bunu kanıtlayabilir misin?

لن يكون على الذكور ضغط في إثبات رجولتهم.

erkekliklerini kanıtlama baskısı altında yaşamayacak.

كان القتال شرسا، حيث يريد الجانبان إثبات تفوقهما

Kavga gittikçe kanlı bir hal alıyor, iki tarafta üstünlüğünü kanıtlamak istiyor

لكن في هذه الحالة ، لا يمكننا إثبات خلاف ذلك

Fakat bu durumda aksini ispatlayamıyoruz

نادراً جداً ما يمكن إثبات أو التنبؤ بشيء ما على وجه اليقين

Bir şeyi kesin olarak kanıtlamak veya öngörmek çok nadiren mümkün

على الرغم من إثبات نفسه كمنظم ممتاز ويمكن الاعتماد عليه في المعركة ،

Suchet mükemmel bir organizatör olduğunu ve savaşta güvenilir olduğunu kanıtlasa