Translation of "ألّا" in Turkish

0.003 sec.

Examples of using "ألّا" in a sentence and their turkish translations:

نصحتْه ألّا يأكل كثيراً.

O, ona çok fazla yememesini tavsiye etti.

علينا ألّا نتكلم في المكتبة.

Kütüphanede konuşmamalıyız.

قل لها ألّا تقرب الكلب.

Ona köpeğe yaklaşmamasını söyle.

ومن السهل جدًّا ألّا تتدخل الحكومات

Devletler için de, balıkçıları ve tarım arazilerini

آمل ألّا يكون توم في إثرنا.

Tom'un bizi aramadığını umut ediyorum.

سأحاول ما استطعتُ ألّا أُقاطِع مذاكرتك.

- Çalışmanı bölmemek için elimden gelenin en iyisini yapacağım.
- Çalışmanı rahatsız etmemek için elimden geleni yapacağım.

ينبغي ألّا نجعل تحيزاتنا تأثر في قراراتنا.

Kararlarımızda önyargılarımızdan etkilenmemeliyiz.

لمَ لا نتّفق على ألّا نتّفق فحسب؟

Neden aynı fikirde olmamaya razı değiliz?

إن أردت ألّا تبدو متجاهلاً؟ فلا تثر الأسئلة.

Bilgisiz görünmek istemiyor musunuz? Soru sormayın.

هدفنا يجب ألّا يكون الحصول على إعجابات أو إعادة تغريدات

Hedefimiz beğenilmek ya da retvitlenmek olmamalı.

وفي نفس الوقت، ألّا تتنازل عن كل اللكمات في نفس الوقت،

ama aynı zamanda, tüm bu lafları bir kerede söylememek anlamına da gelir.

كان عليه ألّا يٌكوّن أي فكرة مسبقة، فلم يكن يعرف معدل الأخطاء

Hiçbir ön yargısı yoktu, hata yapma oranlarını bilmiyordu,

- من الأفضل لك ألّا تأكل كثيراً.
- من الأفضل أن لا تُكثر من الأكل.

- Çok yemezseniz iyi edersiniz.
- Çok fazla yemesen iyi olur.

- عليك أن لا تركض داخل مبنى المدرسة.
- عليك ألّا تركض داخل مبنى المدرسة.

Okul binalarında koşmamalısın.

- طلبت من توم ألّا يلاحقنا أكثر.
- طلبت من توم أن يتوقف عن ملاحقتنا.

Tom'un bizi izlemeyi bırakmasını istedim.

- أخبرني ألّا أقود بسرعة عالية.
- قال لي ألا أقود بسرعة.
- نبهني ألا أقود بسرعة.
- نصحني ألا أقود بسرعة.
- نهاني عن القيادة بسرعة.

O, bana çok hızlı sürmememi söyledi.