Translation of "Yerler" in Spanish

0.011 sec.

Examples of using "Yerler" in a sentence and their spanish translations:

Okyanuslar affetmeyen yerler

los océanos son implacables

Tilkiler tavukları yerler.

Los zorros comen gallinas.

Onlar çikolata yerler.

Ellos comen chocolate.

Kurbağalar böcek yerler.

Los sapos comen insectos.

Kurbağalar sinek yerler.

Las ranas comen moscas.

Vejetaryenler sebze yerler.

Los vegetarianos comen verduras.

Kediler mi yarasaları yerler yoksa yarasalar mı kedileri yerler?

¿Los gatos comen murciélagos, o los murciélagos comen gatos?

Ya da yaşanacak yerler.

o lugares para vivir.

İnsanlar Mısır'da ne yerler?

¿Qué come la gente en Egipto?

Onlar çok pirinç yerler.

Ellos comen mucho arroz.

Asyalılar çok pirinç yerler.

Los asiáticos comen mucho arroz.

Bazı hayvanlar yavrularını yerler.

Algunos animales se comen a sus crías.

- Onlar sağlıklı yemekler yerler.
- Sağlıklı yemek yerler.
- Sağlıklı yemek yiyorlar.

- Ellos comen comida saludable.
- Ellas comen comida saludable.

Kahverengi noktalar, hastalığın olduğu yerler.

En los puntos marrones es donde se encuentra la enfermedad.

Japonlar çok balık yerler mi?

¿Los japoneses comen mucho pescado?

Gökyüzünden bütün yerler aynı mesafededirler.

Todos los lugares son igualmente distantes del cielo.

Bazı insanlar suşiyi elleriyle yerler.

Algunas personas comen con las manos el sushi.

Yunanlar da çok balık yerler.

Los griegos también comen pescado a menudo.

Onlar cuma günleri balık yerler.

Comen pescado los viernes.

Söylediğim gibi eş zamanlı yerler var;

Tenemos sitios contemporáneos como les dije, pero esos no tienen

Birileri, bir yerler -- mesela Kuzey Kore --

Que alguien, en algún lugar como Corea del Norte,

Boş yerler en iyi yankıları üretir.

Los lugares vacíos producen los mejores ecos.

İnsanlar İspanya'da çok geç yemek yerler.

Se cena muy tarde en España.

Yunanlar da sık sık balık yerler.

Los griegos también comen pescado a menudo.

Onlar haftada bir kez et yerler.

Ellos comen carne una vez por semana.

Japonlar günde üç kez yemek yerler.

Los japoneses comen tres veces al día.

Bunlar börtü böceğin veya yılanların seveceği yerler.

Esta es la clase de lugar que les gusta a los bichos rastreros y a las serpientes.

Tom ve Mary ender olarak birlikte yerler.

Tom y Mary rara vez comen juntos.

Onlar, bir bıçak ve çatalla yemek yerler.

Ellos comen con tenedor y cuchillo.

Birçok aile TV izlerken akşam yemeği yerler.

Muchas familias cenan viendo la televisión.

İtalyanlar günde iki kez büyük yemek yerler.

Los italianos hacen una gran comida dos veces al día.

Buna benzer yerler korunabilirse... ...artmaya devam da edebilir.

Si se pueden proteger más lugares como este, quizá, siga ese crecimiento.

Dışarıda bırakılan ve geride kalan kişiler ve yerler var.

que han sido olvidados y abandonados.

Tom ve Mary her gün birlikte öğle yemeği yerler.

Tom y María almuerzan todos los días juntos.

Kadınlar bir erkekle yemek yerken daha hafif yemekler yerler.

Las mujeres suelen comer menos cuando comen con un hombre.

- Çok enteresan yerler biliyorsun, değil mi?
- Çok ilginç yerler biliyorsun, değil mi?
- Pek çok ilgi çekici yer biliyorsun, değil mi?

Conoces muchos sitios interesantes, ¿no es así?

- Bazı insanlar elleriyle suşi yer.
- Bazı insanlar suşiyi elleriyle yerler.

Algunas personas comen el sushi con las manos.

Daha çok misyon odaklı ve eğitimcileri daha çok destekleyen yerler olmalı.

más enfocadas en la misión, que apoyen bien a los educadores.

Onlar genellikle yedi buçukta kahvaltı yaparlar ve on ikide öğle yemeği yerler.

Ellos normalmente desayunan a las siete y media y almuerzan a las doce.

Onlar genellikle yedi buçukta kahvaltı yaparlar ve on ikide öğle yemeklerini yerler.

Ellos normalmente desayunan a las siete y media y almuerzan a las doce.

- Japonya'da bir sürü güzel mekân var.
- Japonya'da çok sayıda güzel yerler vardır.

En Japón hay muchos lugares hermosos.

Burada kırmızıyla işaretlenen diğer yerler de, bu zamana ait, 10-9. bin yıla;

Los otros sitios en rojo, en este momento pertenecen al milenio X o IX a.C.,

Karanlık ve rutubetli yerler börtü böcek bulmak için her zaman iyidir. Biz de oraya gidiyoruz.

Los lugares oscuros y húmedos son buenos para hallar bichos. Iremos allí.

İnsanların açlık çektiği yerler varken, Japonya'da birçok yiyeceğin atıldığı bir sürü meskenlerin ve restoranların olması yüz kızartıcı bir gerçektir.

Es vergonzoso que mientras hay tierras donde la gente sufre de hambre, en Japón hay muchos hogares y restaurantes donde mucha comida es tirada.