Translation of "Pirinç" in Portuguese

Pirinç lezzetlidir.

O arroz está gostoso.

Pirinç yiyorum.

- Estou comendo arroz.
- Eu estou comendo arroz.

O pirinç yetiştirir.

Ele cultiva arroz.

Pirinç pilavını pişir.

Coza o arroz.

Babam pirinç yetiştirir.

Meu pai cultiva arroz.

Biz pirinç diktik.

- Plantamos arroz.
- Plantávamos arroz.
- Nós plantamos arroz.
- Nós plantávamos arroz.

Çiftçiler pirinç ekiyor.

Os agricultores estão plantado arroz.

Pirinç kalitesi düşüyor.

- A qualidade do arroz está diminuindo.
- A qualidade do arroz está caindo.

Pirinç pilavı yaptım.

Eu fiz arroz.

Pirinç ılıman ülkelerde yetişir.

O arroz cresce em países quentes.

Japonya'nın pirinç tüketimi azalıyor.

O consumo de arroz no Japão está decrescendo.

Pirinç pilavını denedin mi?

- Provaste do arroz?
- Você provou o arroz?

Onlar çok pirinç yerler.

Eles comem muito arroz.

Ülkende pirinç yer misiniz?

Vocês comem arroz no seu país?

Onlar çok pirinç yiyorlar.

Eles comem muito arroz.

Pişmiş pirinç yemek istemiyorum.

Não quero comer arroz cozido.

Pirinç bu alanda dikilecek.

Neste campo, será plantado arroz.

Pirinç bu alanda ekilir.

Neste campo, plantou-se arroz.

Asyalılar çok pirinç yerler.

Os asiáticos comem muito arroz.

Biraz pirinç satın aldım.

Eu comprei arroz.

Japonya'da pirinç için talep önemli.

A demanda por arroz no Japão é considerável.

Lanet olsun! Pirinç almayı unuttum.

Caramba! Esqueci de comprar arroz.

Balık ve pirinç pilavı yedik.

Comemos peixe e arroz.

Tom biraz pirinç satın aldı.

Tom comprou arroz.

Çin dünyanın önde gelen pirinç üreticisidir.

A China é o maior produtor mundial de arroz.

Bir kase pirinç yaklaşık 180 gramdır.

Uma tigela de arroz pesa cerca de 180 gramas.

- Şimdi pirinç yiyorum.
- Şimdi pilav yiyorum.

- Eu estou comendo arroz agora.
- Estou comendo arroz agora.

Altın renk olarak pirinç madenine benzer.

O ouro tem uma cor similar à do latão.

Yaşlı adam biraz pirinç lapası yedi.

O velho comeu mingau de arroz.

Nişasta olmadan nasıl pirinç pilavı pişirirsin?

Como se cozinha arroz sem amido?

Yıllarca günde iki kez pirinç yedi.

Ele comeu arroz duas vezes ao dia durante muitos anos.

Gittiğin dükkan dükkan pirinç satıyor mu?

A loja onde vais vende arroz?

Biri nişasta olmadan nasıl pirinç pilavı pişirir?

Como se cozinha arroz sem amido?

Çok geniş bir pirinç tarlası kenti çevreler.

Um enorme campo de arroz circunda a cidade.

Beyaz pirinç yemeği kahverengi pirinçten daha çok seviyorum.

Acho que eu gosto mais de arroz branco do que de arroz integral.

Hangisini tercih edersin, pirinç pilavı mı yoksa ekmek mi?

- Você prefere arroz ou pão?
- Qual você prefere: arroz ou pão?

Tom en az günde bir kez pirinç pilavı yer.

Tom come arroz pelo menos uma vez por dia.

Işıkları, zemindeki kanatsız dişilere işaret göndermektedir. Dişi, pirinç tanesi kadardır.

A sua luz é um sinal para as fêmeas não aladas no solo. A fêmea é do tamanho de um bago de arroz.

Gittiğin dükkan pirinç satıyor mu? Eğer öyleyse, lütfen bana biraz al.

A loja onde vais vende arroz? Nesse caso, por favor compra-me algum.

Bu karşılaşmada, saldıran gergedan pirinç tarlasından geçen Hintli bir köylüyü hedef alıyor.

Neste confronto, um rinoceronte ataca um aldeão indiano que caminha num arrozal.