Translation of "Yaklaşık" in Spanish

0.021 sec.

Examples of using "Yaklaşık" in a sentence and their spanish translations:

Yaklaşık üç.

Casi tres.

Mevcut seviyesinden yaklaşık

quince a veinte centímetros. La continua dependencia de

Yaklaşık saat kaçta?

¿A qué hora más o menos?

Yaklaşık kalkma zamanı.

Ya es hora de que te levantaras.

Yaklaşık 300 £ ağırlığındadır.

Él pesa cerca de 300 libras.

Saat yaklaşık üç.

- Son casi las tres.
- Casi son las tres.

Yaklaşık 60 kiloyum.

Peso más o menos 60 kilos.

Yaklaşık beş mil.

Son alrededor de cinco millas.

O yaklaşık otuzdur.

Él tiene unos treinta años.

Saat yaklaşık 2.30.

Van a ser las dos y media.

- Ben yaklaşık altıda kalktım.
- Yaklaşık saat altıda uyandım.

- Me levanté más o menos a las seis.
- Me levanté hacia las seis.

Yaklaşık 80.000 örneği vardı.

Tenía alrededor de 80 000 muestras.

Yaklaşık 200 yıl önce,

Hace unos 200 años,

Saat yaklaşık 12:00.

Son casi las doce.

Yaklaşık akşam yemeği zamanı.

Casi es hora de cenar.

Londra'dan yaklaşık 133 kilometredir.

Está a unos 133 kilómetros de Londres.

O yaklaşık yirmi dolardı.

Eran unos veinte dólares.

Yaklaşık beşte seni arayacağım.

Te llamaré hacia las 5.

Yaklaşık yarım saat bekletildim.

Me hicieron esperar cerca de 30 minutos.

Yaklaşık öğleyin onunla karşılaştım.

Me encontré con él a eso del mediodía.

O yaklaşık benim yaşımda.

Tiene más o menos mi edad.

Yaklaşık bin kişi vardı.

Había como mil personas.

Yaklaşık 10 kişi bekliyor.

Están esperando unas diez personas.

Yaklaşık iki hafta içinde.

En unas dos semanas.

Yaklaşık üç aydır beraberdik.

Nos quedamos juntos durante cerca de tres meses.

Ben yaklaşık altıda kalktım.

- Me levanté más o menos a las seis.
- Me levanté hacia las seis.
- Me he levantado hacia las seis.

O yaklaşık senin yaşında.

Él tiene más o menos tu misma edad.

Yaklaşık 80 sent kaybettim.

He perdido alrededor de 80 céntimos.

Yaklaşık altı kilometre yürüdük.

Caminamos unos seis kilómetros.

Çekim yaklaşık öğleyin başladı.

- Los disparos comenzaron cerca del mediodía.
- El tiroteo empezó alrededor del mediodía.

Yaklaşık bir saat alacak.

Va a tomar alrededor de una hora.

Yaklaşık 180 santimetre boyundayım.

Mido casi 180 centímetros.

Yaklaşık otuz köylü yaralandı.

Alrededor de treinta pobladores resultaron heridos.

Saat yaklaşık on mudur.

¿Son cerca de las diez?

O yaklaşık ikide geldi.

Él vino como a las dos.

Yaklaşık %19 ise kararsız.

Alrededor del 19% están indecisos.

Otobüsle giderseniz, yaklaşık olarak zamanın yaklaşık üçte birine oraya gidebilirsiniz.

Si vas en autobús, puedes llegar allí en más o menos un tercio del tiempo.

- Tahta yaklaşık iki metre uzunluğundadır.
- Pano yaklaşık iki metre uzunluğundadır.

La tabla es de alrededor de dos metros de largo.

- O yaklaşık bir yumurta büyüklüğünde.
- O, yaklaşık bir yumurta büyüklüğündedir.

Tiene cerca del tamaño de un huevo.

Şaşırtıcı biçimde, izleyicilerin yaklaşık yarısı

Sorprendentemente, la mitad de los espectadores

Her biri yaklaşık yarım saatti

alrededor de media hora cada una,

Yaklaşık iki bin çeşit erik

cerca de 2000 variedades diferentes de ciruelas

Amazon'dan yaklaşık %80 daha büyük.

Es un 80 % más grande que Amazon.

Yaklaşık %39 yoksulluk oranı vardı.

Un 39 y pico por ciento de pobreza.

Ve yaklaşık 135 diğer şeyi.

y alrededor de otras 135 cosas.

Kimyasal enerjinin yaklaşık yarısı elektriğe,

Cerca de la mitad de la energía química se convierte en electricidad

Yaklaşık iki katı artış gösteriyor,

solo aumenta aproximadamente la mitad de eso

İstasyon buradan yaklaşık üç mil.

La estación está a unas tres millas de aquí.

Bay White yaklaşık benim yaşımda.

- El señor White tiene mi misma edad.
- El Sr. White es más o menos de mi edad.
- El señor White es más o menos de mi edad.

O, yaklaşık kaça mal olacak?

¿Cuánto costará más o menos?

O yaklaşık ne kadar sürecek?

¿Más o menos cuánto tiempo tardará?

O, yaklaşık bir yumurta büyüklüğündedir.

- Tiene cerca del tamaño de un huevo.
- Es aproximadamente del tamaño de un huevo.

Köprü yaklaşık bir mil uzunluğunda.

El puente es de alrededor de una milla de largo.

Gösteriye yaklaşık bin kişi katıldı.

Cerca de mil personas participaron en la manifestación.

Benim yaklaşık 5.000 yenim var.

Tengo aproximadamente 5.000 yenes.

Yaklaşık beş yıl orada yaşadı.

Ella vivió allí durante unos cinco años.

Savaş yaklaşık on yıl sürdü.

La guerra duró casi diez años.

O, yaklaşık saat dörtte geldi.

- Él vino a eso de las cuatro.
- Él vino hacia las cuatro.
- Él llegó a eso de las cuatro.
- Él llegó hacia las cuatro.
- Llegó hacia las cuatro.
- Llegó a eso de las cuatro.
- Vino hacia las cuatro.
- Vino a eso de las cuatro.

Evren yaklaşık 13.75 milyar yaşındadır.

El universo tiene alrededor de 13.750 millones de años.

Ben yaklaşık bir mil yürüdüm.

Caminé alrededor de una milla.

Yaklaşık 20 dakikada makyaj yaptı.

En unos 20 minutos, ella se maquilló el rostro.

O, yaklaşık benimle aynı yaştadır.

Ella tiene aproximadamente la misma edad que yo.

O yaklaşık seninle aynı yaştadır.

- Él tiene más o menos tu misma edad.
- Él es casi de tu misma edad.

Okulumuzun yaklaşık bin öğrencisi vardır.

Nuestra escuela tiene alrededor de mil estudiantes.

Yaklaşık bir haftadır yağmur yağmaktadır.

Ha llovido por alrededor de una semana.

Yaklaşık saat beşte buraya vardım.

Llegué aquí hacia las cinco.

Yaklaşık iki bin kitabı var.

Tiene unos dos mil libros.

Göl yaklaşık 25 metre derinliğindedir.

El lago tiene aproximadamente 25 metros de profundidad.

Beni yaklaşık yarım saat bekletti.

Me hizo esperar alrededor de media hora.

O yaklaşık olarak senin yaşında.

Ella tiene más o menos tu misma edad.

O yaklaşık olarak 40 yaşında.

Ella tiene más o menos cuarenta años.

Burada yaklaşık üç saattir bekliyorum.

He estado esperando aquí casi tres horas.

Yaklaşık otuz dakikada geri döndü.

Ella volvió después de más o menos media hora.

Yaklaşık saat onda uyumaya gittim.

Me fui a dormir sobre las diez.

Arazinin yaklaşık %80'i dağlıktır.

Casi un 80 por ciento de las tierras son montañas.

Toplamı yaklaşık on bin dolar.

- En total son unos diez mil dólares.
- En total son aproximadamente diez mil dólares.

Yaklaşık 10.000 yene mal olacak.

Costará unos 10.000 yenes.

Yaklaşık 10 dakika önce ayrıldı.

Él salió hace unos 10 minutos.

Yaklaşık 300 kişi gözaltına alındı.

- Fueron detenidas aproximadamente trescientas personas.
- Se detuvo a unas trescientas personas.

Yaklaşık 2.30'da arayabilir miyim?

¿Te puedo llamar sobre las dos y media?

Yaklaşık on dakikalık sürüş mesafesinde.

Está a unos diez minutos conduciendo de aquí.

Kaliforniya yaklaşık Japonya kadar büyüktür.

California es más o menos del porte de Japón.

Konser yaklaşık üç saat sürdü.

El concierto duró alrededor de tres horas.

Yaklaşık üç bin kişi öldü.

Murieron casi tres mil personas.

Savaş yaklaşık üç ay sürdü.

Los enfrentamientos duraron unos tres meses.

Yaklaşık kaç tane kitabın var?

¿Cuántos libros tienes más o menos?

Yaklaşık elli dolar ödeme yaptım.

Pagué unos 50 dólares.

- O yaklaşık kırk olmalı.
- O, yaklaşık kırk olmalı.
- O 40 civarında olmalı.

- Ha de tener casi cuarenta.
- Él debe tener unos 40.
- Él debe tener unos 40 años.
- Debe tener unos 40 años.

- Yaklaşık 2.30'da Tom Mary'yi aradı.
- Tom yaklaşık 2.30'da Mary'yi aradı.

Tom llamó a Mary cerca de las 2:30.

- Tom yaklaşık Mary'nin yaşındadır.
- Tom Mary ile yaklaşık aynı yaşta.
- Tom yaklaşık olarak Mary'nin yaşındadır.
- Tom aşağı yukarı Mary ile aynı yaşta.
- Tom yaklaşık olarak Mary ile aynı yaştadır.

Tom es más o menos de la misma edad que Mary.

İki ayda yaklaşık 10 kilo kaybettim.

En dos meses, perdí alrededor de 10 kilos.

Hepsinde yaklaşık 40 kalori olduğu söylenebilir.

Y hay alrededor de 40 calorías en cada una de ellas.

Yaklaşık 1500 konut inşa edildi bile.

Hay más o menos unas 1500 viviendas que se han hecho.

Merkezlerin yaklaşık yarısını temel olarak gözlemledik,

A la mitad de los centros básicamente solo los observamos,

Okul yaklaşık bir mil uzakta duruyor.

La escuela está aproximadamente a una milla de distancia.