Translation of "Seks" in Spanish

Seks satar.

El sexo vende.

Tom seks bağımlısıydı.

Tom era adicto al sexo.

Temas ederek seks yapıyorlar.

son el pene y la parte penetrada.

Uyuşturucu bağımlısı seks işçileri,

la prostituta adicta a las drogas,

Korunmasız seks yapmak tehlikelidir.

Tener relaciones sexuales sin usar protección es peligroso.

Seks benim için önemli.

El sexo es importante para mí.

Kadınlar da seks yapmak ister.

También las mujeres quieren tener sexo.

Bedensel bilgi, tabii ki seks anlamında.

Conocimiento carnal, por supuesto, significa sexo.

Bu yüzden sınıfta seks hakkında konuşmuyoruz.

así que no hablamos de sexo en clase.

En son ne zaman seks yaptın?

¿Cuándo fue la última vez que tuviste sexo?

Tom,seks dersi sınıfında öğrendiklerine şaşırmıştı.

Tom estaba sorprendido por lo que aprendió en la clase de educación sexual.

O senden seks yaşamını anlatmanı istemiyor.

Él no quiere que le hables sobre tu vida sexual.

Onlar seks, zenginlik ve ün istiyorlar.

Quieren sexo, riqueza y fama.

seks ve vücut bölümleri hakkında konuşmayı öğretirsek,

a hablar del sexo y las partes del cuerpo con padres y maestros,

Tatoeba, tekila, seks ve marihuanaya hoş geldiniz.

Bienvenido a Tatoeba, tequila, sexo y marihuana.

Yazılım seks gibidir: parasız olunca daha iyidir.

- El software es como el sexo: es mejor cuando es libre.
- El software es como el sexo: es mejor cuando es gratis.

Ben bir Sovyet-Amerikan kadınla seks yaptım.

Yo tuve relaciones con una mujer Soviética-Americana.

Yemek masasında seks, politika ve dinden bahsedilmemesi öğretilmiştir.

a nunca hablar sobre sexo, política o religión en la mesa.

Bu bana bir transseksüel seks işçisi tarafından söylendi,

Eso me lo dijo una prostituta transgénero

Bugünün filmlerinde çok fazla seks ve şiddet vardır.

Hay mucho sexo y violencia en las películas de hoy.

- O, seks düşkünü bir kadın.
- O bir nemfomanyak.

Ella es una ninfómana.

- Kadınlar seks objeleri değiller.
- Kadınlar cinsel obje değildir.

Las mujeres no son objetos sexuales.

Erkek arkadaşım ve ben ilk buluşmamızda seks yaptık.

Mi novio y yo hicimos el amor en la primera cita.

Ve, tabii, bağ olmadan seks yapmak zordur, değil mi?

Y es difícil tener relaciones sexuales cuando carecen de conexión humana, ¿no?

Bir milyon dolar için benimle seks yapmak ister misin?

¿Tendrías sexo conmigo por un millón de dólares?

Benimle bir Boeing 747 uçağının tuvaletinde seks yapmak istemeyen,

Necesito salir con mujeres más sofisticadas,

Sami, Leyla'yı kaçırdı ve onu bir seks kölesi olarak tuttu.

Sami raptó a Layla y la mantuvo como una esclava sexual.

Ben sadece ona biraz tavsiye vermedim aynı zamanda onunla oral seks yaptım.

- No sólo le di un consejo, sino también le hice un cunnilingus.
- No solamente la aconsejé, sino también le hice una mineta.

Ben sadece ona biraz tavsiye vermedim, aynı zamanda onunla oral seks yaptım.

- No solamente lo aconsejé, sino también le di una mamada.
- No sólo le di un consejo, sino también le hice una felación.
- No solamente lo aconsejé, sino también le hice un pete.