Translation of "Uyuşturucu" in Spanish

0.015 sec.

Examples of using "Uyuşturucu" in a sentence and their spanish translations:

Uyuşturucu bağımlısıdır.

Es adicta a las drogas.

Uyuşturucu kullanmamalısın.

No deberías consumir drogas.

Uyuşturucu kullanmıyorum.

- No tomo drogas.
- No me drogo.

Uyuşturucu problemi uluslararasıdır.

El problema de la droga es internacional.

Tom uyuşturucu kullanmaz.

Tom no consume drogas.

O uyuşturucu bağımlısı.

Es adicto a las drogas.

- Senin kızın bir uyuşturucu bağımlısı.
- Kızınız bir uyuşturucu bağımlısı.

Tu hija es drogadicta.

Aynı uyuşturucu etkisini yapıyor.

producen el mismo efecto y subidón.

Uyuşturucu bağımlısı seks işçileri,

la prostituta adicta a las drogas,

Uyuşturucu kullandığından ekipten atıldı.

Él fue apartado del equipo por consumir drogas.

O, konserlerde uyuşturucu satıyor.

- Ella está vendiendo drogas en los recitales.
- Ella vende drogas en los conciertos.

Ben hiç uyuşturucu kullanmadım.

Nunca usé drogas.

Kazananlar uyuşturucu madde kullanmaz.

Los ganadores no consumen drogas.

Tom'un uyuşturucu kullandığını sanmıyorum.

Yo creo que Tom no consume drogas.

Benim gibi bir uyuşturucu bağımlısısın.

¡Tú eres un adicto a las drogas como yo!

Ekipten atıldı çünkü uyuşturucu kullanıyordu.

Le echaron del equipo porque había tomado drogas.

Tom'un uyuşturucu bağımlısı olduğunu bilmiyordum.

No sabía que Tom era un drogadicto.

Ben bir uyuşturucu bağımlısı değilim.

No soy un adicto a las drogas.

Uyuşturucu savaşı, siyasi bir savaştır.

La guerra contra las drogas es una guerra política.

Sen benim gibi bir uyuşturucu bağımlısısın!

¡Tú eres un adicto a las drogas como yo!

Birleşik Devletler'deki birçok suçlu uyuşturucu bağımlısıdır.

Muchos criminales en los Estados Unidos son adictos a las drogas.

Onun uyuşturucu kullanmayı bırakmasını rica ettim.

Le rogué que dejara de usar drogas.

Bu köpek uyuşturucu bulmak için eğitilmiştir.

Este perro está entrenado para olfatear la droga.

O, uyuşturucu kullandığı için takımdan ilişkisi kesildi.

Él fue apartado del equipo por consumir drogas.

Alman çobanlar uyuşturucu maddeleri ortaya çıkarmada iyidir.

Los pastores alemanes son buenos para olfatear drogas.

Polis okulda büyük miktarda uyuşturucu ele geçirdi.

La policía incautó una gran cantidad de droga en la escuela.

Onlar için uyuşturucu satmamı istediler ama reddettim.

Ellos querían que vendiera drogas para ellos, pero me negué.

Polis ülke çapında yüzlerce uyuşturucu baskınları yaptı.

La policía ha hecho cientos de redadas de drogas a lo largo del país.

Polis bazı uyuşturucu satıcılarına karşı saldırı düzenledi.

La policía condujo una redada contra algunos traficantes de droga.

Tom uyuşturucu sattığı için ceza evine gitti.

Tom fue a la cárcel por vender drogas.

Adam uyuşturucu bulundurmaktan hapiste 3 yıl geçirdi.

Adam pasó 3 años en prisión por posesión de drogas.

Uyuşturucu trafiğini, kök ve dalları ortadan kaldırmalıyız.

Debemos erradicar el tráfico de drogas, sus raíces y sus ramas.

Mary uyuşturucu kullanıyordu, bu yüzden polis onu tutukladı.

Mary estaba consumiendo drogas, así que la policía la arrestó.

Ülkeler altın,petrol ve uyuşturucu için mücadele ediyorlar.

Los países luchan por OPD: oro, petróleo y drogas.

Eğlence uyuşturucu kullanımı birçok şehir efsanelerine ilham veriyor.

El consumo de drogas recreativas inspira muchas leyendas urbanas.

Tom'un eskiden uyuşturucu satıcıları ve katillerle takıldığını duydum.

Yo oí que Tom solía andar con traficantes y asesinos.

Portekiz kişisel kullanım için uyuşturucu bulundurmayı suç olmaktan çıkardı.

Portugal ha despenalizado la posesión de drogas para consumo personal.

Onlar uyuşturucu kullanıcılarına ücretsiz şırıngalar ve iğneler dağıtmaya başlayacak.

Empezarán a distribuir jeringas y agujas a drogadictos de forma gratuita.

John'un komşusu John'u uyuşturucu satarken görünce, onu ihbar etti.

Cuando la vecina de John lo vio vendiendo drogas, lo denunció.

Fazla kumar, uyuşturucu bağımlılığına benzer beyin değişimlerine neden olur.

Apostar excesivamente provoca los mismos cambios en el cerebro que la adicción a las drogas.

Ben, yakalanmadan önce Tom'un yıllardır Amerika'ya uyuşturucu ticareti yaptığını duydum.

- Oí que Tom había estado por años contrabandeando drogas a América antes de ser capturado.
- Oí que Tom había estado por años contrabandeando drogas a Estados Unidos antes de ser capturado.

Tom arkadaşlarından hiçbirinin onun bir uyuşturucu kaçakçısı olduğunu bilmesini istemiyordu.

- Tom no quería que sus amigos supieran que era camello.
- Tom no quería que ninguno de sus amigos supiera que él era traficante de drogas.

Ben bir alkoliğim. Ben bir uyuşturucu bağımlısıyım. Ben eşcinselim. Ben bir dahiyim.

Soy alcohólico. Soy drogadicto. Soy homosexual. Soy un genio.

Batıda yapılan çalışmalar, kanserin büyümesini önleyebileceğini ve morfinden daha etkili bir uyuşturucu olabileceğini göstermiştir.

Estudios occidentales han mostrado que puede inhibir el crecimiento de cáncer y bloquear el dolor mejor que la morfina.