Translation of "Salladı" in Spanish

0.009 sec.

Examples of using "Salladı" in a sentence and their spanish translations:

Başını salladı.

- Él sacudió la cabeza.
- Él sacudió su cabeza.

Köpek kuyruğunu salladı.

- El perro sacudía la cola.
- El perro meneaba la cola.

Tom başını salladı.

Tom asintió.

Tom el salladı.

Tom saludó.

Chris kılıcını salladı!

Chris blandió su espada.

Tom kollarını salladı.

Tom agitó los brazos.

O, başını salladı.

Ella sacudió la cabeza.

Tom Mary'ye el salladı.

Tom saludaba con la mano a Mary.

Patlama bütün binayı salladı.

- La explosión sacudió al edificio entero.
- La explosión sacudió todo el edificio.

Tom isteksizce başını salladı.

Tom asintió a regañadientes.

Tom sessizce başını salladı.

Tom asintió en silencio.

O ayrılırken bize el salladı.

Nos dijo adiós con la mano.

Büyükbabam başını salladı ve gülümsedi.

Mi abuelo asintió y me sonrió.

Beni görünce, köpek kuyruğunu salladı.

Cuando me vio, el perro movió la cola.

Tom, Mary'ye helikopterden el salladı.

Tom hizo señas a María desde el helicóptero.

5 büyüklüğünde bir deprem Tokyo'yu salladı.

Un terremoto de magnitud 5 sacudió Tokio.

Tom hayır demek için kafasını salladı.

Tomas movió su cabeza para decir que no.

Tom ve Mary kasten birbirine kafa salladı.

Tom y Mary asintieron el uno al otro de manera calculada.

O teşvik edici bir şekilde başını salladı.

Él asintió con la cabeza alentadoramente.

Tom top sakalını okşadı ve başını salladı.

Tom acarició su perilla y asintió con la cabeza.

Sihirbaz sihirli değneğini salladı ve ince havada kayboldu.

El mago agitó su varita mágica y despareció sin dejar rastro.

Tom Mary'nin bahsettiği şeyi anlamış gibi kafasını salladı.

Tom asentía con la cabeza como si entendiera lo que María hablaba.

O bir eliyle direksiyonu tuttu ve diğeriyle bana el salladı.

Él sujetó el volante con una mano y me saludó con la otra.

O, şişeyi başaşağı çevirdi ve salladı fakat bal hâlâ akmıyordu.

Puso la botella boca abajo y la agitó, pero aún así la miel no salía.

Tom Mary'nin kulağına bir şeyler fısıldadı ve o, başını salladı.

Tom le susurró algo al oído a María y ella asintió.