Translation of "Sınıfın" in Spanish

0.008 sec.

Examples of using "Sınıfın" in a sentence and their spanish translations:

Sınıfın önündeki duraktaydı.

Ella estaba parada en el frente de la clase.

O bizim sınıfın sorumlusudur.

Él está a cargo de nuestra clase.

Tom sınıfın kontrolünü kaybetti.

Tom perdió el control de la clase.

Bunu sınıfın önünde yapmalıyım.

Tengo que hacer esto antes de la clase.

Aynı zamanda sınıfın içinde dolaşırdı

y caminaba por la clase al mismo tiempo,

Bizim sınıfın geri kalanı nerede?

¿Dónde está el resto de la clase?

Bayan Sato benim sınıfın sorumlusudur.

- La señorita Sato es la responsable de mi clase.
- La señorita Sato está a cargo de mi clase.

- O, sınıfında en uzundur.
- Sınıfın en uzunu o.
- Sınıfın en uzun boylusu.

Es el más alto de su clase.

O her zaman sınıfın başkanı olmuştur.

Él siempre ha estado al frente de la clase.

Bu çocuk sınıfın geri kalanını geçti.

Este muchacho adelanta al resto de la clase.

Yeni bir öğretmen bu sınıfın sorumluluğunu üslenecek.

Un nuevo maestro se va a encargar de esta clase.

Birinci sınıfın tüm hizmetlerini ve avantajlarını keşfedin.

Descubre todos los servicios y ventajas de primera clase.

Üçüncü dünya yoksulluğundan konforlu bir orta sınıfın varlığına

Dado que he recorrido este camino

Tom'un sınıfın geri kalanına ayak uydurmada sorunu var.

A Tom le cuesta mantenerse al nivel del resto de la clase.

Genel olarak konuşulursa, bu sınıfın öğrencileri çok iyi.

En general los alumnos de esta clase son muy buenos.

Tom sınıfın geri kalanına ayak uydurmayı zor buluyor.

Tom encuentra difícil seguir el ritmo del resto de la clase.

O gün küçük kız tüm sınıfın ne olursa olsun

Aquel día aprendió una lección importante

Orta sınıfın işlerini açtırmak için onlara çeşitli sübvansiyonlar verdi.

Da subsidios a los trabajadores para abrir sus negocios y alienta a la clase media

- Bizim sınıfın 41 öğrencisi var.
- Sınıfımızda kırk bir öğrenci var.

En nuestra clase hay cuarenta y un alumnos.

Öğretmenime bir aşk mektubu yazdım ve o bunu bütün sınıfın önünde okudu.

Le escribí una carta de amor a mi profesor y él la leyó enfrente de toda la clase.

Tom'un sürekli tartışması onun sınıf arkadaşlarından bazılarını kızdırmaktadır. Fakat, sınıfın çoğu onu görmezden gelmeyi henüz öğrendi.

Las constantes discusiones de Tom irritan a algunos de sus compañeros. Sin embargo la mayoría de la clase ya aprendió a ignorarlo.