Translation of "Pozitif" in Spanish

0.006 sec.

Examples of using "Pozitif" in a sentence and their spanish translations:

Pozitif kalın.

- Sé positivo.
- Sigue positivo.
- Sigue positiva.
- Sé positiva.

Pozitif düşün!

¡Piensa positivamente!

Pozitif eylemler pozitif beyin işlevi yaratır mı?

¿La acción positiva genera un funcionamiento cerebral positivo?

Pozitif kalmak zorundayız.

Tenemos que ser positivos.

Pozitif iyonlara katyonlar denir.

El ion positivo se llama catión.

çünkü pozitif bilgi, iyi hissettirir

porque la información positiva te hace sentir bien

Sürekli bir biçimde pozitif olmalısınız.

debemos ser positivos todo el tiempo.

pozitif geri besleme döngüsü başlatır

que podría continuar y continuar

Benim kan grubum A pozitif.

- Mi tipo sanguíneo es A positivo.
- Mi grupo sanguíneo es A positivo.

Negatif elektronlar pozitif elektronlar çekerler.

Los electrones negativos atraen a los electrones positivos.

Bu pozitif görüntü üzerinde çalışmak yerine,

que con tanto esfuerzo mantenemos,

Huzurlu pozitif bir zihin durumu için.

para conseguir un estado mental positivo y de serenidad.

Pozitif risk alma tekrarladığında artar mı?

¿Correr riesgos positivos puede escalar con las exposiciones repetidas?

Medistasyon sadece gerçekten huzurlu pozitif bir zihin

Solo se le puede llamar meditación

Kanser hastalarına ilk söylenen şey pozitif olmaları.

Automáticamente, a las personas con cáncer les decimos que permanezcan positivas;

Tom HIV pozitif olduğunu sadece bugün öğrendi.

Tom hoy acaba de enterarse que es HIV positivo.

Ve sosyal medyasız bir yaşam çok pozitif olabiliyormuş.

y en realidad, la vida sin redes sociales puede ser muy positiva.

Ve özellikle de bir pozitif potansiyeli: Kadının seçimini.

También ignoran una posible ventaja: la elección de las mujeres.

Haberlerdeki pozitif ve negatif duygu sözcüklerinin bir tablosu

Una tabulación de palabras sobre emociones positivas y negativas en las noticias

Ve aslında, pozitif ayrımcılığa karşı bir alınganlık hissetmeye başladım

Y, en efecto, he llegado a resentir la "discriminación positiva"

Geleceği için bu kadar planı olmasına ve çok pozitif olmasına hayran kaldım,

que ella pudiera ser tan optimista y tan llena de planes para el futuro,

Ancak Covid-19 pozitif çıkanların %20 ila %30'unun hastaneye yatması gerekir.

del 20 al 30 por ciento de las personas que den positivo al COVID-19 lo requerirán.