Translation of "Nehre" in Spanish

0.007 sec.

Examples of using "Nehre" in a sentence and their spanish translations:

Nehre daldık.

Nos zambullimos dentro del río.

Kayaları nehre fırlatmayın.

No tires piedras al río.

O, nehre düştü.

Se cayó al río.

Ben nehre gittim.

Fui al río.

Biz nehre gittik.

Fuimos al río.

Nehre dalmak istiyorum.

Quiero zambullirme en el río.

Nehre taş atmayın.

No tires piedras al río.

Ben nehre gidebilir miyim?

¿Puedo irme al río?

Ordu nehre doğru ilerledi.

El ejército ha avanzado hasta el río.

Yol nehre paralel çalışır.

El camino va paralelo al río.

Onun evi bir nehre yakındır.

Su casa está cerca de un río.

Aynı nehre iki kez giremezsin.

Uno no puede bañarse dos veces en el mismo río.

Hava iyiyse nehre yüzmeye gideceğim.

Si hace buen tiempo, voy a ir a nadar al río.

Nehre vardığımızda bir serinlik hissettik.

Sentimos la frescura al llegar al río.

- Nehirde yüzmeye gittik.
- Nehre yüzmeye gittik.

Nos fuimos para nadar en el río.

Karayolu nehre paralel olarak devam eder.

La carretera corre paralela al río.

Sık sık o nehre balık tutmaya giderim.

Voy seguido a pescar a ese río.

Şehrin sakinleri içme suyu için nehre bağlıdır.

Los habitantes de la ciudad dependen del río para beber agua.

Onun yüzüğü nehre düştü ve dibe battı.

Su anillo se cayó a un río y se hundió hasta el fondo.

Somon nehre gider ve yumurtalarını kuma yumurtlar.

El salmón va río arriba y pone sus huevos en la arena.

Bill boğulan çocuğu kurtarmak için nehre daldı.

Bill se zambulló en el río para salvar al chico que se ahogaba.

Biz içecek suyun temini için nehre bağlıyız.

Dependemos del río para el suministro de agua potable.

Lannes'ın erteleme taktikleri, Napolyon'un Rus ordusunu sırtını nehre

Las tácticas dilatorias de Lannes permitieron a Napoleón atrapar al ejército ruso de espaldas al río

O neredeyse her gün nehre gidip balık avlıyor.

Él va casi todos los días al río y pesca.

Onun nehre iki tabanca attığını çok açıkça hatırlıyorum.

- Yo recuerdo muy claramente que él arrojó dos pistolas al río.
- Recuerdo con toda claridad que él tiró dos pistolas al río.

- Yazın yüzmek için ırmağa giderdik.
- Yazın yüzmeye ırmağa giderdik.
- Yazın, yüzmek için nehre giderdik.
- Yazın yüzmeye nehre giderdik.

En verano, solíamos ir a nadar al río.

Tom nehre atlama cesaretinin olmasını ve düşen bebeği kurtarmayı istemişti.

Tom desearía haber tenido el valor de saltar al río y salvar al bebé que se había caído.

- Hava iyiyse nehre yüzmeye gideceğim.
- Hava iyiyse ırmağa yüzmeye gideceğim.

Si hace buen tiempo, voy a ir a nadar al río.

Müzeye gitmek için nehre doğru yürü ve oraya geldiğinde sağa dön.

- Para ir al museo, camine hacia el río y cuando llegue allí, gire a la derecha.
- Para ir al museo ve hacia el río y al llegar, gira a la derecha.

O acıkmaya başladı, bu yüzden bir balık öldürmek için nehre küçük bir taş attı.

Le empezó a dar hambre, así que tiró una piedrecita al río para matar un pez.