Translation of "Gözlerinin" in Spanish

0.004 sec.

Examples of using "Gözlerinin" in a sentence and their spanish translations:

O tam gözlerinin önünde.

- Está justo frente a tus ojos.
- Está justo ante tus ojos.

Gözlerinin altında torbalar var.

Tienes ojeras.

Doğrudan gözlerinin içine baktı.

Él la miró directo a los ojos.

Tom'un gözlerinin altı torbalanmış.

Tomas tiene ojeras.

O, onun gözlerinin farkındaydı.

Ella tenía conocimiento de su mirada.

Onun gözlerinin içinde gözyaşları gördüm.

Yo vi lágrimas en sus ojos.

İri ve parlak gözlerinin içine baktım

Miré sus ojos, grandes y brillantes.

Birinin elini sıktığında, onun gözlerinin içine bakmalısın.

Cuando sacudes manos con alguien, debes mirarlo a los ojos.

- Gözlerinin nesi var?
- Senin gözlerindeki sorun nedir?

- ¿Qué te pasa en los ojos?
- ¿Qué onda tus ojos?

Tom ve Mary birbirlerinin gözlerinin içine baktılar.

Tom y Mary se miraron a los ojos.

Doğruyu söyleyip söylemediğini anlamak için gözlerinin içine baktım.

Le miré a los ojos para ver si decía la verdad.

Bir gün hayatın gözlerinin önünde hızla akıp gidecektir. Emin ol, izlemeye değer.

Un día la vida pasará ante tus ojos. Asegúrate de que merece la pena verla.

Edward, Kathy'nin gözlerinin içine baktı ve ona gerçekten dediğini kastedip kastetmediğini sordu.

Edward le miró a los ojos a Kathy y preguntó si era en serio lo que había dicho.