Translation of "Edilen" in Spanish

0.023 sec.

Examples of using "Edilen" in a sentence and their spanish translations:

Sembolize edilen otorite .

por el bastón de un mariscal.

Elde edilen çıkarım ise şu

la inferencia obtenida es la siguiente

İcat edilen her şey doğrudur.

Todo lo que es inventado es verdadero.

Kilise ibadet edilen bir yerdir.

Una iglesia es un lugar para rezar.

Inşa edilen yeşil evleri fotoğrafları.

con fotos de un invernadero en proceso de construcción.

Iyilik meleklerimiz tarafından davet edilen yolcularız.

llamados por nuestros ángeles para hacer el bien.

Bu, Almanya'dan ithal edilen bir arabadır.

Éste es un coche importado de Alemania.

İntikam soğuk servis edilen bir yemektir.

La venganza es un plato que es mejor servir frío.

Burada çeşitli önemli besinler için tavsiye edilen

y muestra el porcentaje de estadounidenses

Manipüle ve kontrol edilen bir makineye dönüştü.

a una máquina que puede ser manipulada y controlada.

Machiavelli, Batı'da genellikle alay edilen bir kişilik,

Maquiavelo es un figura que a menudo es ridiculizada en Occidente,

Ve hemen aşağısında temsil edilen mahalle var.

y tenemos la calle representada justo debajo, como pueden ver.

Bu, suç mahallinde terk edilen aynı araba.

Este es el mismo auto que fue abandonado en la escena del crimen.

Bu kaynaktan elde edilen gelir, vergiden muaftır.

Los ingresos de esta fuente son libres de impuestos.

- Dünyada en çok ziyaret edilen ikinci kent nedir?
- Dünyada ikinci en çok ziyaret edilen kent nedir?

¿Cuál es la segunda ciudad más visitada del mundo?

Temsil eder - bir mareşalin sopasıyla sembolize edilen otorite.

de autoridad militar: autoridad simbolizada por el bastón de un mariscal.

Disiplini uyguladı ve talep edilen malzemelerin ödenmesini sağladı.

Impuso la disciplina y se aseguró de que se pagaran los suministros solicitados.

Mısır ABD'de en yüksek oranda sübvanse edilen üründür.

El maíz es el cultivo más subsidiado en Estados unidos.

İşe yarayıp yaramadıklarını görmek için geniş yelpazede teklif edilen

Trabajo evaluando una gama de propuestas técnicas

En iyi idarecisi olarak kabul edilen parlak bir komutandı

Suchet era un comandante brillante, considerado el mejor administrador del ejército

Kömür katranının damıtılmasıyla elde edilen bileşenler aşağıda gösterildiği gibidir.

Los componentes obtenidos de la destilación del alquitrán de hulla son los indicados abajo.

Şehir geçen yıl inşa edilen lunapark sayesinde ünlü oldu.

La ciudad se hizo popular gracias al parque de atracciones construido el año pasado.

Kaliforniya, Amerika Birleşik Devletleri'ne kabul edilen 31'inci eyaletti.

California fue el trigésimo primer estado admitido en los Estados Unidos.

Piskopos terk edilen göçmenlere acıdı ve onlara yardım etti.

El obispo sintió lástima por los inmigrantes que fueron abandonados, y les brindó ayuda.

Bu, bizzat hükûmet tarafından yüzde 100 kontrol edilen bir teknoloji.

Esta tecnología está 100 % controlada por el propio gobierno.

Ve elde edilen tahılları mısır gevreği ve bira yapmak için

debían aumentar el rendimiento anual

Napolyon'a sadakatle hizmet etmeye devam etti . Restore edilen Bourbon monarşisi

través de la defensa desesperada de Francia, hasta la abdicación del emperador en abril de 1814.

...tarafından idare edilen ve boynuzlarına meşalelerin bağlanmış olduğu binlerce öküzdü.

bueyes capturados con ramas en llamas atadas a sus cuernos, guiados por seguidores del campo cartagineses.

Tom hapishane tarafından temin edilen düşük kaliteli yiyecek yiyerek besleniyordu.

Tom se hartó de comer la comida de baja calidad en la prisión.

Tom bana partiye davet edilen kişilerin listesinde olup olmadığını sordu.

Tom me preguntó si acaso yo estaba en la lista de gente invitada a la fiesta.

Bir teknik sorun nedeniyle, ilan edilen programın yerine bir film gösterildi.

Debido a problemas técnicos, pusieron una película en vez del programa anunciado.

- Damlaya damlaya göl olur.
- Tasarruf edilen bir peni kazanılan bir penidir.

- Un centavo ahorrado es un centavo ganado.
- Un peso ahorrado es un peso ganado.

Ve bu son birkaç yüz yıldır olduğu gibi, şirket tarafından kontrol edilen

Y así es como ha sido durante los últimos 200 años:

Orangutan da yok edilen doğal ortamında hayatta kalmaya çalıştığı için kendini savunabiliyor.

y por supuesto, el orangután busca vivir y sobrevivir en un ambiente que ha sido destruido y podría querer defenderse.

Bu saray bizim şehirde en ünlü ve en iyi takdir edilen cazibesidir.

Este palacio es la atracción más famosa y más apreciada de nuestra ciudad.

İngilizce uluslararası bir izleyici kitlesiyle konuşurken, oldukça sık tercih edilen bir dildir.

El inglés es a menudo la lengua elegida para hablarle a una audiencia internacional.

Ney, restore edilen Bourbon monarşisi tarafından Fransa'nın en büyük askeri olarak kabul edildi.

Ney fue honrado por la restaurada monarquía borbónica como el mejor soldado de Francia.

Bu sıradışı Venedik şehri. Bugün Dünya'nın en çok ziyaret edilen turistik yerlerinden birisi,

Esta es la extraordinaria ciudad de Venecia, hoy en día uno de los principales destinos turísticos del mundo,

Dünyada en çok arzu edilen adam olamayacağımın farkındayım fakat hâlâ benimle çıkmayı düşüneceğinden ümitliyim.

Me doy cuenta de que puede que no sea el hombre más atractivo en el mundo, pero aún así espero que consideres salir conmigo.

Tom Shippey'in Viking destanları üzerine şiddetle tavsiye edilen kitabı 'Laughing Shall I Die' bağlantısına ulaşabilirsiniz.

Puede encontrar un enlace al libro altamente recomendado de Tom Shippey sobre sagas vikingas, 'Laughing Shall I

Hannibal'ın açık savaş tahrikleri başarısız olmuştu ve elde edilen o kadar yağmaya karşın kesin olan...

Aníbal no pudo provocar una batalla abierta y, a pesar de el gran saqueo que se tomó, estaba claro