Translation of "Canımı" in Spanish

0.009 sec.

Examples of using "Canımı" in a sentence and their spanish translations:

Canımı yakma.

No me lastimes.

Canımı sıkıyorsun.

Me estás fastidiando.

Benim canımı sıkıyor.

Porque me preocupa a mí.

Tom canımı sıkıyor.

Tom me aburre.

Bu sadece canımı sıkıyor.

Me molesta.

Bu iş canımı sıkıyor.

Este trabajo me pone de mal humor.

O sorularla benim canımı sıkıyor.

Me molesta con preguntas.

Canımı sıkan bir şey var.

Hay una cosa que está molestándome.

O adam benim canımı sıkıyor.

Aquel sujeto me molesta.

- Canımı yakıyorsun.
- Bana zarar veriyorsun.

- Me lastimas.
- Me estás lastimando.

Anne! Hector benim canımı sıkıyor!

¡Mamá! ¡Héctor me está chinchando!

Bu kelimeler benim canımı yakmalıydı.

esas palabras pretendían herirme.

Lütfen buradan uzaklaş ve canımı sıkmayı bırak.

- Por favor vete y deja de molestarme.
- Por favor, vete y para de fastidiarme.

- Beni rahatsız etmeyin.
- Canımı sıkmayın.
- Sinirimi bozmayın.

- No me molestes.
- No me moleste.
- No me jodas.
- No me rompas las pelotas.

- Canımı sıkma. Çalışıyorum.
- Beni rahatsız etme. Çalışıyorum.

No me molestes, estoy trabajando.

- Beni yalnız bırakın.
- Beni rahatsız etmeyin.
- Canımı sıkmayın.

- ¡Déjame en paz!
- ¡Déjeme en paz!
- Déjame tranquilo.
- ¡Dejadme tranquila!
- ¡Dejadme tranquilo!
- ¡Dejadme en paz!

Tetanos aşısı bir köpek ısırmasından daha çok canımı yaktı.

La vacuna del tétano me dolió más que el mordisco del perro.

Benim canımı sıkan onun ne söylediği değil, ama bunu söyleme şekli.

Lo que me fastidia no es lo que dice sino la manera en que lo dice.