Translation of "Içindeki" in Russian

0.060 sec.

Examples of using "Içindeki" in a sentence and their russian translations:

Masanın içindeki nedir?

Что в письменном столе?

Kutunun içindeki neydi?

Что было внутри коробки?

Kamyonun içindeki ne?

Что в грузовике?

Kutunun içindeki nedir?

А что внутри коробки?

Paraşüt halatının içindeki iplerden

...к этой нити из паракорда.

İçindeki şeyleri görüyor musunuz?

Видите, что внутри?

Suyun içindeki buz eridi.

Лёд в воде растаял.

İçindeki gizli hayatları ortaya çıkarabiliyoruz.

...и раскрывать жизнь, окутанную мраком...

Kapsül içindeki yüksek basınçla kapatıldı.

он был закрыт высоким давлением внутри капсулы.

En tehlikeli canavar içindeki canavardır.

Самый опасный зверь - это зверь внутри.

Binanın içindeki herkes depremi hissetti.

Все, кто был в здании, почувствовали землетрясение.

Duvarların içindeki askerler iyi korunuyordu.

За стенами солдаты были хорошо защищены.

Bu terkedilmiş maden, içindeki tünelin çökmesine

Эта заброшенная шахта стала слишком нестабильной для работы

Onda olan şey hücrelerin içindeki sudur

Зато внутри их клеток есть вода,

Koşucu yerin içindeki deliğin üzerinden zıpladı.

Бегун перепрыгнул через дыру в земле.

Bu parantez içindeki harflerin anlamı ne?

Что означают эти буквы в скобках?

Bir akrebin zehir kesesinin içindeki zehri istiyorum.

Мне нужен яд из мешочка с ядом скорпиона.

Bir akrebin zehir kesesinin içindeki zehri istiyorum.

Мне нужен яд из мешочка для яда скорпиона.

Aşırı büyük kulaklarıyla kovuğun içindeki titreşimleri dinler.

Огромными ушами слышит вибрации в полой древесине.

Şehrin içindeki bir vahada yaşamanın kısıtları vardır.

Жизнь в городском оазисе имеет свои границы.

Bu canlı atmosfer içindeki dünyalıları temellendiren şeyler.

землян внутри дающего жизнь воздуха.

Kış bir yıl içindeki en soğuk mevsimdir.

Зима - самое холодное время года.

Bu on yıl içindeki en kötü fırtına.

Это худшая буря за десять лет.

Ev, içindeki her şeyle birlikte kül olmuştu.

Дом сгорел дотла вместе со всем его содержимым.

Böylece, kutu içindeki tüm belgeler, kullanım sıklığına göre

В итоге документы оказались расставлеными слева направо

O gözyaşları içindeki kırmızı gözleri ile filmi izliyordu.

Она смотрела фильм с глазами красными от слез.

- Bu çekmecenin içindeki ne?
- Bu çekmecede ne var?

Что в этом ящике?

Dünya, içindeki büyük bir mıknatısla bir top gibidir.

Земля похожа на мяч с большим магнитом внутри.

Kaptan şok içindeki yolculara seferin iptali hakkında duyuru yaptı.

Капитан объявил потрясенным пассажирам об отмене рейса.

VV: Bence herkes son 10-15 sene içindeki gelişimin farkındadır.

ВВ: Ну, я думаю, что все в курсе событий последних 10–15 лет.

Biz sadece yirmi yıl içindeki en soğuk ağustos sabahımızı yaşadık.

У нас только что было самое холодное утро августа за последние двадцать лет.

Galaksimiz içindeki yıldızlar arasındaki ortalama mesafe yaklaşık 4 ışık yılıdır.

Среднее расстояние между звёздами в нашей галактике составляет около четырёх световых лет.

Hiçbir şey vakum içindeki ışık hızından daha hızlı seyahat edemez.

Ничто не может двигаться быстрее скорости света в вакууме.

Yeni bir cümle, şişe içindeki bir mektup gibidir: bir gün çevrilecektir.

Новое предложение как послание в бутылке: когда-нибудь его переведут.

Her şey bütün olası dünyaların en iyisinin içindeki en iyiler içindir.

Всё к лучшему в этом лучшем из миров.

Yeni bir cümle, şişe içindeki bir mektup gibidir: günün birinde çevrilecektir.

Новое предложение как послание в бутылке: когда-нибудь его переведут.

Aslında daha iyisini de yapabiliriz. Sırt çantası yerine, içindeki kuru çantayı kullanırız.

На самом деле, есть идея еще лучше. Вместо рюкзака использую гермомешок.

Kaynaklanan bir kıvılcımdı . Kumanda modülünün içindeki atmosfer saf oksijendi ve bu ortamda

Атмосфера внутри командного модуля была чистым кислородом, и в этой среде даже

Tom kemanının bir Stradivarius olduğunu düşündü çünkü Stradivarius adı kemanının içindeki etiketteydi.

Том думал, что его скрипка была от Страдивари, потому что имя Страдивари было на этикетке внутри его скрипки.

- Şişenin içindeki nedir?
- Şişede ne var?
- Şişenin içinde ne var?
- Şişedeki ne?

Что в бутылке?

Yeni bir cümle bir şişenin içindeki bir mesaj gibidir: bazen tercüme edilecektir.

Новое предложение как послание в бутылке: когда-нибудь его переведут.