Translation of "Yakıt" in Portuguese

0.004 sec.

Examples of using "Yakıt" in a sentence and their portuguese translations:

Yeterli yakıt yoktu.

Não havia combustível o suficiente.

Yakıt göstergesine baktım.

Eu olhei no medidor de combustível.

Tom yakıt göstergesine baktı.

Tom olhou no medidor de combustível.

Arabadaki yakıt tankı dolu.

O tanque do carro está cheio.

O, sadece ateşe yakıt ekler.

Só bota palha na fogueira.

Bu araba çok yakıt tüketir.

Esse carro consome muito combustível.

Büyük araçlar daha fazla yakıt yakar.

Os carros grandes consomem mais gasolina.

Bu makinede ne tür yakıt kullanıyorsunuz?

- Que tipo de combustível vocês utilizam para esta máquina?
- Que tipo de combustível o senhor utiliza para esta máquina?

Tom arabasına haftada iki kez yakıt alır.

Tom põe gasolina no carro duas vezes por semana.

Küçük arabalar, düşük yakıt tüketimi nedeniyle çok ekonomiktir.

Carros pequenos são muito econômicos por causa do baixo consumo de combustível.

Daha az yakıt tüketmek çevre için daha iyidir.

Consumo menor de combustível é melhor para o meio ambiente.

Deniz blokajları kıtlığa neden olmaya başlamıştı. Avrupa'da yiyecek ve yakıt ...