Translation of "Tom'dur" in Portuguese

0.024 sec.

Examples of using "Tom'dur" in a sentence and their portuguese translations:

" Arabadaki kimdir? " " Tom'dur. "

"Quem é que está no carro?" "É Tom."

Aradığım kişi Tom'dur.

Tom é a pessoa que eu estava procurando.

O bebek Tom'dur.

Aquele bebê é Tom.

Görüşmek istediğim Tom'dur.

É Tom que quero encontrar.

Camı kıran Tom'dur.

Foi o Tom quem quebrou a janela.

- Onun gerçek adı Tom'dur.
- Onun gerçek ismi Tom'dur.

Seu verdadeiro nome é Tom.

Beni uyandıran kişi Tom'dur.

Foi Tom quem me acordou.

Şu adamlardan birisi Tom'dur.

Um desses homens é o Tom.

Şu delikanlılardan birisi Tom'dur.

- Um desses meninos é o Tom.
- Um desses garotos é o Tom.

Gitar çalan çocuk Tom'dur.

O garoto tocando guitarra é Tom.

Pencereyi kıran kişi Tom'dur.

Foi Tom quem quebrou a janela.

Bu bizim arkadaşımız Tom'dur.

Este é o nosso amigo Tom.

Kararları veren kişi Tom'dur.

É o Tom quem toma as decisões.

Onun gerçek ismi Tom'dur.

Seu verdadeiro nome é Tom.

Oturan tek kişi Tom'dur.

Tom é o único que está sentado.

Mary'nin erkek arkadaşının adı Tom'dur.

O namorado de Maria se chama Tom.

Bunların hepsini yapan kişi Tom'dur.

Foi o Tom quem fez tudo isso.

Mary'ye yardım eden kişi Tom'dur.

Foi Tom quem ajudou Mary.

Avustralya'nın en iyi gitaristlerin biri Tom'dur.

Tom é um dos melhores guitarristas da Austrália.

Bize ne yapacağımızı söyleyen kişi Tom'dur.

Tom foi quem nos disse o que fazer.

Boston'a birlikte gitmek istediğim kişi Tom'dur.

É com o Tom que eu quero ir para Boston.

Bana sorarsan, sorunu olan kişi Tom'dur.

Se você me perguntar, o Tom é o que está com o problema.

Bana bu bisikleti veren kişi Tom'dur.

Foi Tom quem me deu esta bicicleta.

Bana ne olduğunu söyleyen kişi Tom'dur.

Foi o Tom quem me contou o que aconteceu.

Benim en ilginç Kanadalı arkadaşım Tom'dur.

O meu amigo mais interessante é o Tom.

Birlikte çalışmak için sabırsızlandığım kişi Tom'dur.

A pessoa com quem estou ansioso para trabalhar é Tom.

Oradaki o uzun boylu adam Tom'dur.

Aquele homem alto lá é Tom.

Burada Fransızca bilen tek kişi Tom'dur.

O Tom é o único aqui que sabe francês.

Bana Mary'nin telefon numarasını veren Tom'dur.

Foi o Tom quem me deu o telefone da Mary.

Burada Mary'yi tanıyan tek kişi Tom'dur.

Tom é o único aqui que conhece a Mary.

Bu kitabı okumam gerektiğini bana söyleyen kişi Tom'dur.

Foi Tom quem me disse que eu devia ler este livro.

Mary'nin neden bizimle gitmek istemediğini bilen tek kişi Tom'dur.

O Tom é o único que sabe por que a Mary não quer ir conosco.

- Tom dün camı kıran kişidir.
- Dün pencereyi kıran Tom'dur.

Tom foi quem quebrou a janela ontem.

- Tom, Mary'nin yeni erkek arkadaşıdır.
- Mary'nin yeni erkek arkadaşı Tom'dur.

Tom é o namorado novo de Maria.

- Sanırım bunu yapabilecek tek kişi Tom'dur.
- Bence bunu yapsa yapsa Tom yapar.

Tom é a única pessoa que pode fazer isso, eu acho.

- Tom bunun nasıl yapılacağını bilen tek kişidir.
- Onu nasıl yapacağını bilen tek kişi Tom'dur.

- Tom é o único que sabe fazer isso.
- O Tom é o único que sabe fazer isso.