Translation of "Sandalyeye" in Portuguese

Öğretmen sandalyeye oturdu.

- O professor se sentou na cadeira.
- O professor sentou-se na cadeira.

Tom bastonunu sandalyeye dayadı.

Tom encostou a sua bengala na cadeira.

Tom bir sandalyeye oturdu.

Tom sentou-se em uma cadeira.

Kitabı hangi sandalyeye koydunuz?

Em que cadeira você colocou o livro?

O onu sandalyeye bağladı.

Ela o amarrou na cadeira.

O, dizini sandalyeye çarptı.

Ele bateu o joelho contra a cadeira.

Tom katlanabilir bir sandalyeye oturdu.

- Tom sentou-se em uma cadeira dobrável.
- Tom sentou-se numa cadeira dobrável.

Tom'un bir tekerlekli sandalyeye ihtiyacı var.

Tom precisa de uma cadeira de rodas.

Tom'un bir tekerlekli sandalyeye ihtiyacı yok.

Tom não precisa de uma cadeira de rodas.

Tom ceketini çıkardı ve onu sandalyeye astı.

Tom tirou o casaco e o pendurou sobre uma cadeira.

Tom en yüksek rafa ulaşabilmek için bir sandalyeye çıktı.

O Tom ficou em uma cadeira para poder alcançar a prateleira de cima.

Polis onu bulduğunda ağzı tıkalıydı ve bir sandalyeye bağlıydı.

- Tom estava amordaçado e atado a uma cadeira quando a polícia o encontrou.
- Tom estava amordaçado e amarrado a uma cadeira quando a polícia o encontrou.

- Üç sandalyeye daha ihtiyacımız var.
- Bize üç sandalye daha lâzım.

Nós precisamos de mais três cadeiras.

- Bir sandalyeye daha ihtiyacımız var.
- Bize bir sandalye daha lâzım.

Precisamos de mais uma cadeira.