Translation of "Sözcük" in Portuguese

0.003 sec.

Examples of using "Sözcük" in a sentence and their portuguese translations:

Anahtar sözcük eşitliktir.

A palavra-chave é igualdade.

Bu sözcük Fransızcada yok.

Esta palavra não existe em francês.

Sözcük grupları sözdizimsel birimlerdir.

A frase é uma unidade sintática.

En sevdiğin sözcük nedir?

Qual é a sua palavra favorita?

Sözcük böyle telaffuz edilmez.

- Não é assim que a palavra é pronunciada.
- Não é assim que se pronuncia a palavra.

Telaffuz edilmesi zor bir sözcük.

É uma palavra de difícil pronúncia.

"Can't" diye bir sözcük yoktur.

Não existe palavra tipo "não posso".

- Sözcük kaybındayım.
- Ne diyeceğimi bilemiyorum.

Não tenho palavras.

- Bir kelime seç.
- Bir kelime seçin.
- Bir sözcük seçin.
- Bir sözcük seç.

Escolha uma palavra.

Bildiğim kadarıyla böyle bir sözcük yok.

- Até onde eu sei, essa palavra não existe.
- Até onde eu sei, tal palavra não existe.
- Pelo que eu sei, não existe tal palavra.

Onun söylediğinden bir sözcük bile anlamıyorum.

Não entendo uma só palavra do que ele diz.

Hiçbir iki sözcük anlam bakımından aynı değildir.

Não existem duas palavras que são idênticas em significado.

Rus dilinde özgürlük için hiçbir sözcük yoktur.

Na língua russa não há uma palavra para "liberdade"

Latince sözcük sırası serbest ama keyfi değil.

A ordem das palavras em latim é livre, mas não arbitrária.

- Bu cümlenin içinde yedi sözcük var.
- Bu cümlede yedi kelime var.
- Bu cümlede yedi sözcük var.

Esta frase tem ao todo sete palavras.

İkinci bölümün ilk sayfasında birçok yeni sözcük var.

Na primeira página do segundo capítulo há muitas palavras novas.

- Anlamadığım birçok kelime var.
- Anlamadığım bir sürü kelime var.
- Anlamadığım birçok sözcük var.
- Anlamadığım bir sürü sözcük var.

Há muitas palavras que não entendo.